İİK. 96/III c.1’e göre malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü kişinin yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği–
Takibin iptaline karar verilmiş olması halinde haciz kendiliğinden düşmüş olduğundan, icra mahkemesince «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 97/XV uyarınca «istihkak davasının kabulü» üzerine davacı yararına tazminatın hükmedilmesi için davalı-alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmesinin gerekeceği–
Dosyada davacının haczi öğrendiği konusunda kanıt bulunmaması halinde, davacı üçüncü kişinin bildirdiği tarihte haczi öğrendiğinin kabulü gerekeceği (Aksi alacaklı tarafından kanıtlanmadıkça, üçüncü kişinin bildirdiği tarihin «haczi öğrenme tarihi» olarak kabulü gerekeceği)–
İİK. 96/I’de geçen «mülkiyet ve rehin hakları» sözcüklerinin sınırlayıcı anlam taşımadığı, ayrıca «sınırlı ayni haklar»a, «tapuya şerh verilmiş kişisel haklar»a, «hapis hakkı»na, «mülkiyeti muhafaza sözleşmesi»ne, «intifa hakkı»na dayanılarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği, buna karşın kural olarak «kira hakkı»na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
Üçüncü kişinin «kendi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun borcundan dolayı haciz edilen malın borçluya değil kendisine ait olduğunun ya da haczedilen borçluya ait mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun üçüncü kişi tarafından ileri sürülmesi)–
Faturalı malları satın alabilecek ekonomik gücü bulunmayan kişinin, istihkak davasının reddinin gerekeceği-