Âdi ortağın alacaklılarının, haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerinden, ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramayacakları– Alacaklıların borçlu ortağın payı oranında ortaklık malları üzerine haciz koyamayacakları–
İİK. 85 uyarınca icra memurunun (ve talimat icra dairesinin) haciz işlemini yapmakla görevli olduğu, istihkak iddiasında bulunulması halinde bu beyanı tutanağa geçirmek (ve bu tutanağı asıl icra dairesine göndermek) zorunda olduğu–
Haciz işlemi üzerine borçlunun «gecekondunun kendisine ait olmadığını» beyan etmesi üçüncü kişinin de «bu gecekondunun kendisine ait olduğu yolunda istihkak iddiasında bulunması halinde icra müdürlüğünce taraflara istihkak iddiasının tebliğine gerek kalmayacağı–
«Müvekkilinin trafik sicilindeki haczi ... tarihinde trafiğe başvurduğunda öğrendiğini» bildirmiş olan üçüncü kişi vekilinin bu tarihe göre yedi günlük süreyi geçirmeden istihkak iddiasında bulunması gerekeceği–
Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışın geçerli olabilmesinin -MK. 764 uyarınca- herhangi bir noter tarafından düzenlenmiş olması ve ilgili siciline kaydedilmiş olmasına bağlı olduğu (eğer, bu şekle uyulmamışsa, satışın âdi ‘kesin’ satış olacağı ve satılan şeyin alıcıya teslimi ile, mülkiyetinin de geçeceği ve alıcının borcundan dolayı haciz edilebileceği)–
Üçüncü kişinin «(diğer bir) üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Üçüncü kişinin, borçlunun borcundan dolayı haczedilen malın, borçluya ait olmayıp başka bir kişiye ait olduğunu veya haczedilen borçluya ait bir mal üzerinde, üçüncü kişinin rehin hakkı bulunmadığını» belirtmesi)–
«Yapılan haciz işleminde, İİK’nun 96 veya 99. maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağı»na ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilen kararların -İİK. 363/6 uyarınca- temyiz edilebileceği–
Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan malın, alıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi:Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin MK. 764’e uygun olarak yapılmış olması halinde, mülkiyetin satıcı üzerinde kalıp alıcıya geçmeyeceği, satıcının mal üzerindeki hakkının şahsi hak değil ayni hak olduğundan satıcının bu hakka dayanarak -malın; alıcının alacaklıları tarafından haczi üzerine- istihkak davası açabileceği, dava açılınca borçlunun temerrüde düşmüş olup olmadığının araştırılarak; borçlu kalan taksitleri ödemede temerrüde düşmüşse, davacı üçüncü kişinin ancak aldığı satış taksitlerini davalı borçluya iade etmek koşulu ile sözleşmeden dönebileceği, iade edilecek bedel üzerinden, haczin bedele dönüştürülmesi suretiyle istihkak davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği, eğer davalı borçlu geri kalan taksitleri ödemede henüz temerrüde düşmemiş ise, alacaklının geri kalan borcu bir defada ödeyerek satılan mal üzerindeki mülkiyeti saklı tutma kaydını kaldırıp, mülkiyeti borçluya geçirere