Finansal kiralama sözleşmesine konu malların, kiracı borçlunun başka alacaklıları tarafından haciz edilmesi halinde, kiralayanın «istihkak davası» açabileceği gibi «şikayet» de de bulunabileceği–
Borçluya ait taşınmaz üzerinde bilerek mahsul yetiştiren kişinin iyiniyetli sayılmayacağı, bu nedenle taşınmazın maliki olan davacı üçüncü kişinin taşınmaz üzerindeki ürünün de sahibi olacağı–
Alacaklının, ihtiyati haczin uygulanmasından sonra esas takibe geçmemesi nedeni ile, ihtiyati haciz kendiliğinden düşmüş olacağından, açılmış olan istihkak davası hakkında icra mahkemesince ‘davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Traktöre takılan motorun onun tamamlayıcı parçası haline gelmiş olacağı ve sadece motora ilişkin olarak istihkak davası açılamayacağı–
Âdi ortağın alacaklılarının, haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerinden, ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramayacakları– Alacaklıların borçlu ortağın payı oranında ortaklık malları üzerine haciz koyamayacakları–
İİK. 96/III c.1’e göre malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü kişinin yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği–
Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışın geçerli olabilmesinin -MK. 764 uyarınca- herhangi bir noter tarafından düzenlenmiş olması ve ilgili siciline kaydedilmiş olmasına bağlı olduğu (eğer, bu şekle uyulmamışsa, satışın âdi ‘kesin’ satış olacağı ve satılan şeyin alıcıya teslimi ile, mülkiyetinin de geçeceği ve alıcının borcundan dolayı haciz edilebileceği)–
Borçlunun «üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun haczedilen malın «üçüncü kişiye ait olduğunu» veya üçüncü kişi tarafından rehin olarak verildiğini» belirtmesi)–
Kendisine tebliğ edilen istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz etmeyen alacaklının, istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı–
Üçüncü kişinin «kendi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun borcundan dolayı haciz edilen malın borçluya değil kendisine ait olduğunun ya da haczedilen borçluya ait mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun üçüncü kişi tarafından ileri sürülmesi)–