Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan malın, alıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi:Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin MK. 764’e uygun olarak yapılmış olması halinde, mülkiyetin satıcı üzerinde kalıp alıcıya geçmeyeceği, satıcının mal üzerindeki hakkının şahsi hak değil ayni hak olduğundan satıcının bu hakka dayanarak -malın; alıcının alacaklıları tarafından haczi üzerine- istihkak davası açabileceği, dava açılınca borçlunun temerrüde düşmüş olup olmadığının araştırılarak; borçlu kalan taksitleri ödemede temerrüde düşmüşse, davacı üçüncü kişinin ancak aldığı satış taksitlerini davalı borçluya iade etmek koşulu ile sözleşmeden dönebileceği, iade edilecek bedel üzerinden, haczin bedele dönüştürülmesi suretiyle istihkak davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği, eğer davalı borçlu geri kalan taksitleri ödemede henüz temerrüde düşmemiş ise, alacaklının geri kalan borcu bir defada ödeyerek satılan mal üzerindeki mülkiyeti saklı tutma kaydını kaldırıp, mülkiyeti borçluya geçirere
İİK. 96/I’de geçen «mülkiyet ve rehin hakları» sözcüklerinin sınırlayıcı anlam taşımadığı, ayrıca «sınırlı ayni haklar»a, «tapuya şerh verilmiş kişisel haklar»a, «hapis hakkı»na, «mülkiyeti muhafaza sözleşmesi»ne, «intifa hakkı»na dayanılarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği, buna karşın kural olarak «kira hakkı»na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
Borçlunun «üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun haczedilen malın «üçüncü kişiye ait olduğunu» veya üçüncü kişi tarafından rehin olarak verildiğini» belirtmesi)–
Gerek kayden gerek fiilen haczedilen araçlar hakkında istihkak davası açılabileceği–
«Fotosel kapı», «asma kat» «asansör», «klima» ve «kat kaloriferi»nin, bulunduğu binanın bütünleyici parçası olduğu, bu nedenle binadan ayrı olarak haczedilemeyeceği–
Ticari işletme rehninin, ticari işletme rehni sözleşmesinin -ticari işletmenin kayıtlı bulunduğu sicil çevresindeki- noterde düzenlenmesi ve işletmenin bağlı olduğu ticaret siciline on gün içinde tescil edilmesi ile doğacağı–
Finansal kiralama sözleşmesinin -herhangi bir- noterlikçe «düzenleme şeklinde» yapılması ve «kiracının ikametgahının bulunduğu özel sicile tescil edilmesi» gerekeceği, aksi takdirde kiralayanın finansal kiralama sözleşmesine dayanarak istihkak davası açamayacağı- Finansal kiralama sözleşmesinin yasada öngörülen sicile kaydedilmemiş olması halinde, finansal kiralama sözleşmesine konu olan menkul malların «âdi kira sözleşmesi» ile mi kiralanmış sayılacağı, yoksa «vâdeli satım sözleşmesi»nin mi varlığından bahsedileceği-
«Taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması» isteğinin «istihkak davası» açarak değil, «şikayet» yoluyla ileri sürülebileceği–
İİK. 96/III c.1’e göre malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü kişinin yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği–