Haciz uygulanan işyerini borçluların, alacaklılardan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişiye devretmiş gibi göstermelerine karşın, borçluların aynı adreste faaliyette olup İİK. nda öngörülen yasal karinenin aksinin davacı yanca kesin ve inandırıcı biçimde ispat edilmedikçe, “üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin -herhangi bir- noterlikçe «düzenleme şeklinde» yapılması ve «kiracının ikametgahının bulunduğu özel sicile tescil edilmesi» gerekeceği, aksi takdirde kiralayanın finansal kiralama sözleşmesine dayanarak istihkak davası açamayacağı- Finansal kiralama sözleşmesinin yasada öngörülen sicile kaydedilmemiş olması halinde, finansal kiralama sözleşmesine konu olan menkul malların «âdi kira sözleşmesi» ile mi kiralanmış sayılacağı, yoksa «vâdeli satım sözleşmesi»nin mi varlığından bahsedileceği–
Müşterek ya da iştirak halindeki mülk hakkında, paydaşlardan birisi tarafından -kendi payı hakkında- istihkak davası açılabileceği–
Taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasının tescille olacağı; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı, ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapılabilmesinin, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olacağı-
Üçüncü kişinin «kendi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun borcundan dolayı haciz edilen malın borçluya değil kendisine ait olduğunun ya da haczedilen borçluya ait mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun üçüncü kişi tarafından ileri sürülmesi)–
Talimat icra dairesince gerçekleştirilen haciz işlemi ile ilgili olarak asıl icra dairesince «İİK’nun 96, 97 veya 99. maddelerinin uygulanması» ile karar verildiği takdirde, bu karara karşı asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine şikayet için başvurulması gerekeceği–
Borçlunun «üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun haczedilen malın «üçüncü kişiye ait olduğunu» veya üçüncü kişi tarafından rehin olarak verildiğini» belirtmesi)–
Dosyada davacının haczi öğrendiği konusunda kanıt bulunmaması halinde, davacı üçüncü kişinin bildirdiği tarihte haczi öğrendiğinin kabulü gerekeceği (Aksi alacaklı tarafından kanıtlanmadıkça, üçüncü kişinin bildirdiği tarihin «haczi öğrenme tarihi» olarak kabulü gerekeceği)–
Âdi ortağın alacaklılarının, haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerinden, ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramayacakları– Alacaklıların borçlu ortağın payı oranında ortaklık malları üzerine haciz koyamayacakları–
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde, İİK’nun 96, 97 ve 99. maddelerinden hangisinin uygulanması gerekeceğine asıl icra takibinin yapıldığı icra dairesinin (ve icra mahkemesinin) karar verebileceği, talimat icra dairesinin bu konuda karar veremeyeceği–