İstihkak iddiasının, «üçüncü kişi» ya da «borçlu» tarafından, üçüncü kişi yararına ileri sürülebileceği, «Borçlu»nun «kendi yararına» -«hacizli malın kendisine ait olduğu» konusunda- istihkak iddiasında bulunamayacağı)–
Tapuya şerh verilmiş «taşınmaz satış vaadi sözleşmesi»ne dayanarak «alıcı»nın -satıcının alacaklıları tarafından bu taşınmazın tapu kaydına daha sonra haciz konulması üzerine- «istihkak davası» açabileceği ve bu davada, alıcının satıcıya karşı açtığı «cebri tescil davası»nın sonucunun «bekletici mesele» yapılması (eğer; henüz böyle bir dava açılmamışsa, alıcıya bu davayı açmak üzere süre verilmesi) gerekeceği–
Finansal kiralama konusu malın, kiralayan tarafından da -kira alacağı için- haciz edilemeyeceği–
Âdi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borcundan dolayı, «bu ortağın payı oranında», ortaklığa ait -iştirak halindeki mülkiyet konusu- mallara haciz konulabileceğinden, ortaklığa ait tüm mallara haciz konulması halinde, diğer ortaklar tarafından, «kendi payları oranında haczin kaldırılması» istemiyle istihkak davası açılabileceği–
Kavak ve söğüt ağaçları, ekonomik amaçla -yetiştiğinde kesilip satılmak üzere- dikilmiş olduklarından bulundukları arzın tamamlayıcı parçası sayılmadıkları ve arz sahibinin borcundan dolayı haciz edilemeyecekleri–
Borçlunun, «haczedilen malın kendisine ait olmayıp, başkasına ait olduğunu» ‘istihkak iddiası’ şeklinde icra dairesine bildirebileceği, ‘şikâyet’ şeklinde icra mahkemesine başvuramayacağı–
Tapuya şerh verilmemiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği «istihkak iddiası»na konu olamayacağı–
Adi ortağın alacaklılarının kâr alacağını, ücretini, faiz ve avans alacağını ve tasfiye payını haciz ettirebilecekleri