İhale kesinleşmeden icra müdürlüğü tarafından tapuya tescil işlemi yazılamayacağı, buna rağmen yazıldı ve tapuya tescil işlemi yapıldı ise ihale alıcısına karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açılarak tescil işleminin iptali sağlanacağı- Borçlu tarafından ihalenin feshi davası açılıp , feshe dair karar kesinleşse dahi bu nedenle alıcının mahkeme kararı olmadan ihale bedelini talep etmesi olanaklı olmadığı- İhale alacaklısına ödeme, genel mahkemelerde açılacak bir dava ile mümkün olup, somut olayda İİK 40. maddenin uygulama yeri olmadığı-
Sulh hukuk mahkemesince verilen ihalenin feshine ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yolunun açık olduğu-
Borçlu vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olsa dahi satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, taşınmaza ilişkin ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edileceği-
"Ortaklığın giderilmesi davası"nın taraflarının, "ihalenin feshi davası"nda da aynen yer almasını gerektiren emredici bir düzenlemenin bulunmadığı- 
"Belediye ilanının usulüne uygun yapılmamasının ihalenin feshi sebebi olduğunu"-
İpotek resmi senedinde geçen adres yetersiz yazılarak çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde ilanen tebligata esas alınamayacağı- Adresin meçhul olması halinde keyfiyetin, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği, tebliğ çıkaran mercii, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtası ile tahkik ve tespit ettireceği- İlanen tebligatın başvurulacak son yol olduğu, adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınıp soruşturmanın çok yönlü yapılması (resmi ve hususi müessese ve dairelerden örneğin seçim kurullarından, vergi dairesinden araştırma yapılarak) ve bundan sonuç alınmaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerektiği- Yalnızca Tapu Sicil Müdürlüğünden adres sorulmakla yetinildiğinden, borçlunun adresi zabıta marifetiyle tespit ettirilmeden ilanen tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- 
11. HD. 15.04.2013 T. E: 2012/2236, K: 7252-
Borçlu şirketin tasfiye halinde olmasına karşın satış ilanının -tasfiye memuru yerine- doğrudan borçlu şirkete yapılmasının usulsüz olacağı, bu durumda borçluya satış ilanı usulsüz tebliğ edilmiş olacağından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen borçlu, her ne kadar ipotekli taşınmazı takipten önce devretmiş ise de; takip dosyasının borçlusu konumunda olması ve Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin borçlusu davacı olup, takipte bizzat bu borçluya karşı yapılmış olmasından ötürü, satışın yapıldığı icra takip dosyasının tarafı olan şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin yüzde yüzünün üzerinde olduğu da gözönüne alındığında ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-