K. taktirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olmasının mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olmayacağı, bu durumda kıymet taktirine itiraza ilişkin ileri sürülen hususların icra mahkemesince değerlendirilerek, satışa konu taşınırın satışa esas alınan muhammen bedelinin doğru olup olmadığı denetlenerek, bedelinin gerçek değerin altında olup olmadığının tespiti gerekeceği-
Vekil ile takip edilen ihalenin feshi davalarında "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken "nispi" vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Şikayet konusu taşınmaza haciz konulduğu tarih itibariyle, borçlu hissesinin 48/142 olduğu anlaşılmakla icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığını, haciz tarihinde borçlu adına gözüken 48/142 hissenin mahkeme kararı ile yarısının üçüncü kişi adına tescil edilmesinin, haczin kaldırılmasına karar verilmediği sürece haczi geçersiz kılmayacağını, mahkeme kararı ile üçüncü kişiye geçen kısım hacizle birlikte intikal edeceğinden haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olan 48/142 hissenin satılmasında yasaya aykırılık bulunmadığını, bu halde taşınmazın satışa çıkarılan 48/142 hissesinin ihale alıcısı adına tescilinin gerekli olduğunu, ilgilinin dilerse kendisine ihale edilen hisse üzerinden tescil işlemi yapmayan tapu müdürlüğü işlemi ile ilgili olarak yasal yollara başvurabileceğinden ihalenin feshi isteminin reddedilmesi gerekeceği-
Satışa konu mala ilişkin verilerin İİK. mad. 126/4 gereğince, Adalet Bakanlığı tarafından belirtilen elektronik ortamda ilanı ve katılımcıların teklif verebilmesine hazır hale getirilip getirilmediğinin araştırılarak ihalenin feshi istemi hakkında karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi davalarında verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarının kesin olduğu-
İhalenin yapılacağı yerin satış ilanında yazılı olması ve tanık beyanının soyut ifadelerden öteye gitmemesi, borçlu ve ilgililer tarafından kolluk kuvvetlerine başvurulduğunun da ileri sürülmediği nazara alındığında, borçlunun ihaleye fesat karıştırıldığı yönündeki iddiasının kanıtlanamadığının kabul edilmesi gerekeceği-
İİK’nin 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa’nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Her ne kadar ihale saatinden (14:10) sonra, saat 16:32 de teminat bedeli icra müdürlüğü hesabına yatırılmış ise de, icra müdürlüğünce düzenlenen 15.01.2013 tarihli tahsilat makbuzu ve şikayetçilerin teminat bedeli olarak bir çantanın icra müdürlüğüne sunulduğuna ilişkin beyanları ve pey sürme tutanağı karşısında, ihale alıcısının ihaleye katılabilmek için gerekli olan teminat miktarını ihale saatinden önce yatırdığının kabulü gerekeceği ve mahkemece ihale alıcısı tarafından içinde teminat bedeli bulunduğu bildirilen çantadaki paranın ilgililerce sayılarak teslim alınmadığı, ihale saatinden sonra ihale bedelinin banka hesabına yatırıldığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan -6352 s. Kanunla yapılan değişiklik önceki- İİK. mad. 106 gereğince, taşınırların hacizden itibaren bir yıl, taşınmazların ise iki yıl içinde satılmasının istenebileceği; satışa hazırlık işlemleri tamamlanmadan alacaklının satış avansı yatırmak istenmesinde hukuki yararın olmadığı, mahkemece, iki yıllık sürenin dolmuş olması sebebiyle İİK. mad. 110 gereğince, anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, süresiz şikayete tabi olduğu, bu durumda haciz kalkmış olacağından yapılan ihalenin feshi gerekeceği-