Toplu rehin sahibi; alacaklı tıpkı müteselsil borçlarda olduğu gibi her rehinli taşınmazın paraya çevrilme hasılatından alacağının tümünü alabileceği ve taşınmazların bir veya birkaçından alacak karşılanınca, toplu rehinin kapsamındaki diğer taşınmazlar üzerindeki rehin hakkının da maddesel olarak sona ereceği- Eş söyleyişle toplu rehin hak sahibine güvencenin rehinli taşınmazlar arasında bölünmesine kıyasla daha fazla güvence sağladığı- Toplu rehinin yalnız bir alacaklı yararına kurulabileceği ve rehinin türü de rehin kapsamındaki tüm taşınmazlar için aynı olması gerekeceği-
İİK.'nın, 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik, 134. maddesine göre, ihalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yapılması halinde, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %1'i oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olduğu görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %1'i olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, ayrıca borçlunun 17.11.2023 ve 06.12.2023 tarihli dilekçeleri ile beş taşınmaz yönünden feragat ettiği, feragat edilen taşınmazlar yönünden de para cezasına hükmedilmemesi gerekirken para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği-
Para cezasına hükmedilecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlenmesi gerekeceği-.
Yargılama sırasında davalıların vekille temsil edilmemesine rağmen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun bulunduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasına dayanıldığının anlaşıldığı- Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği- Hal böyle olunca; davacının yolsuz tescil iddiası bakımından gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, iddia edilen işlemlerde davalı ihale alıcısının bir katkısı veya usulsüzlükten bilgisinin olup olmadığının saptanması, tarafların delillerinin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü maddesinin ikinci bendinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.“ düzenlemesine yer verilmiş olduğu-
İhalenin feshinde "esaslı hata" kavramının içeriği-
İİK'nın para cezasına ilişkin hükmü emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanması gerekeceği-
