7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 33. maddesi ile İİK’ya eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası gereğince uygulanması gereken aynı Kanun’la değişik İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edeceği- Yasanın bu hükmünün, emredici nitelikte bir düzenleme olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Dairemizce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsenmiş olduğu-
İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi isteminin esası incelenmesine rağmen yanılgılı değerlendirme ile şikayetin usulden reddine karar verilmesi ve şikayetçi borçlu aleyhine esasa girilmediği gerekçesi ile para cezasına hükmedilmemesi isabetsiz olup, kararın temyiz istemiyle sınırlı para cezasına hasren bozulması gerektiği-
İhalenin feshi şikayetinin feragat nedeniyle reddine ilişkin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
Kesinleşen kıymet takdirinden sonra 2 yılın geçmesi halinde bu kıymet takdirine dayalı olarak ihalenin yapılamayacağı- Somut olayda yeniden kıymet takdiri yapılarak satışa gidilmemiş olsaydı ihale tarihi (28/06/2022) ile ilk kıymet takdiri keşif tarihi (30/01/2020) arasında iki yıllık sürenin geçeceği, kaldı ki, ihalenin feshini talep eden şikayetçi borçlu olduğundan, alacaklının yeniden kıymet takdiri talebi üzerine icra müdürlüğünce yapılan son kıymet takdiri ile taşınmazın satışa esas değeri daha da artmış olup bu durum borçlunun menfaatine olduğu gibi, borçlu tarafından da bu husus fesih nedeni olarak ileri sürülmediğinden re'sen değerlendirilemeyeceği-Kıymet takdirinin tebliğ edilmediği/usulsüz tebliğ edildiğinin ancak ilgilisi tarafından ileri sürülebileceği, kıymet takdirinin tebliğ edilmemesinin de tek başına ihalenin feshi nedeni olmadığı- Belediye tarafından tellâl gönderilmezse, bu durumun tutanakla tespit edileceği ve öncelikle icra görevlisi bulunmadığı takdirde adliye görevlilerinden bir kişinin telal olarak görevlendirileceği, bu şekilde hareket edilmeyerek yetkili olmayan bir kişinin tellâl sıfatı ile hazır edilerek ihalenin yapılmasının ihalenin feshi sebebi olduğu- İhale konusu taşınmaz davacı borçluya ait taşınmaz olup davacı borçluya karşı takip işlemlerine devam edilebilmesi için diğer borçlu/borçlular hakkındaki takibin kesinleşmesine gerek bulunmadığı, satış dosyasındaki diğer ilgililere yapılan tebliğler sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususunu da ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebileceği-Satışın İİK'nın 123. maddesindeki süreye uyulmadan yapıldığına yönelik iddianın ihalenin feshi nedeni olmadığı- Satış kararında satış ilanının bir gazetede ilan edilmesine karar verildiği, Basın İlan Kurumu'na yazılan yazıda ilanın tirajı 50.000'in üzerindeki, yurt düzeyinde dağıtımı yapılan bir gazetede yapılmasının istendiği, satış ilanının Milat Gazetesi'nde yayımlandığı, Basın İlan Kurumu'na Dairemizce yazılan müzekkere cevabına göre ilan tarihindeki tirajının 50.838 adet olduğu, yapılan ilanın ihale tarihinden en az bir ay önce yayımlandığı ve tirajının yeterli olduğu- 100. madde bilgilerinin toplanmadığına ilişkin iddianın ihalenin feshi nedeni olmadığı- Re'sen incelenmesi gereken sebepler yönünden yapılan incelemede; satış bedelinin taşınmaza takdir edilen ve kesinleşen muhammen bedellerinin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, ihalenin kıymet takdirinin yapıldığı tarihinden itibaren 2 yıl içinde yapıldığı, ilanların süresinde olduğu ve yapılması zorunlu ilanların yapıldığı, ihalenin ilan edilen gün ve yerde yapıldığı, başlangıç ve bitiş saatlerine uyulduğu, bu şekilde re'sen incelenmesi gereken hususlarda da ihalelerin feshini gerektiren bir nedenin bulunmadığı- Yargılama aşamasında yürürlüğe giren 7443 s. Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri, dava ve birleşen davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmaması ve Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak davacı aleyhine ihale bedelinin % 5'i oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre kesinlik sınırını geçmediği anlaşılan kararın temyiz talebinin reddi gerektiği-
Borçlunun eşi olan ve tapu kaydında lehine aile konutu şerhi bulunan kişinin ihalenin feshi davası açabilecek tapu kaydındaki ilgililerden olduğu- Satış kararının verildiği tarih itibariyle aile konutu şerhinin devam ettiği, yapılan terkin işleminin tapuya aile konutu şerhi tesis edilmesinden önce “Davalıdır” şerhinin terkinine yönelik olduğu- Tapu kaydında aile konutu şerhinin hizasında terkin sebebi kısmında bir dönem yer alan "...aile konutu şerhi terkini.." şeklindeki ibarenin maddi hataya müstenit olduğu anlaşıldığından ve ihale tarihinden önce bahsi geçen maddi hata fark edilerek, bu ibare ortadan kaldırıldığından satış kararı tarihi itibariyle ihaleye konu taşınmaz tapu kaydında lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayetçi borçlu şirkete gönderilen satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle yetkilisi olmayan kişiye tebliğ edildiği görüldüğünden tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10' u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
İhale tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK’nın 133. maddesi gereğince; önceki ihalenin düşmesine sebep olmaları nedeniyle tamamlayıcı ihalede önceki peyleri ile sorumlu olan alıcıların birinci ve ikinci en yüksek pey süren kişiler olsa da, dava konusu ihaleye ilişkin satış şartnamesinde “...ihaleyi alıp da ihale bedelini yatırmayarak İİK 133. mad. gereğince ihale kararının kaldırılmasına neden olan alıcı ile daha sonra en yüksek teklifi veren kişiler daha önceki ihalede verdikleri bedelin altında fiyat veremezler.” düzenlemesine yer verildiği ve şartnamenin bu kısmına dair bir şikayet bulunmadığı görüldüğünden, artık ihalenin söz konusu şartname koşullarına uygun olarak yapılması gerektiği- İhale alıcısının tamamlayıcı ihaleye ilişkin satış şartnamesinde bunun daha altında pey süremeyeceği belirtilmesine rağmen, muhammen değeri 564.305,00 TL olan ve kaldırılmasına karar verilen ilk ihalede değeri 1.000.000,00 TL’ye kadar çıkan taşınmazın, ihale alıcısı tarafından 291.500,00 TL pey ile alınmasının iyi niyetle bağdaşmayacağı ve ihaleye fesat karıştırıldığını göstereceği-