Kusur raporuna göre kazanın meydana geldiği anda aracın 30 km/s hızda seyrettiği, davacının bir anda park halindeki araçların arasından fırlayarak kazaya sebep olduğu, araç sürücüsüne atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının reddine karar verileceği-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince, trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı Güvence Hesabı'nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; varsa ceza dosyası da irdelenerek, söz konusu davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile çarpışan motosiklete ilişkin bilgilerin sorulması, aracın nereden alındığı ve özellikleri araştırılarak, aksi halde ceza mahkemesi dosya kapsamında elde edilen bilgi, belge ve fotoğraflar üzerinden uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı Güvence Hesabı'nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Raporlar arasında açıkça çelişki bulunduğu da gözetilerek davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyete ilişkin arazlar dikkate alınarak gerekli hekimlerin bulunduğu) karar verilmesi gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince davacı çocuğun aracın kasa kısmında seyahat ettiği ve emniyet kemeri takmadığının anlaşılmış olmasına göre hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmış ise de trafik kazası tespit tutanağına göre davacının aracın hangi kısmında seyahat ettiği ve emniyet kemeri takıp takmadığı hususu belirsiz olup müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiği-
Bakıcı giderine ilişkin tazminat talebinin sürekli sakatlık tazminatı kapsamı dışında, farklı bir tazminat kalemi olduğu, tedavi giderleri teminatı kapsamında davalı şirket tarafından karşılanması gerektiği, davalı şirketin poliçe üst limiti ile sorumlu olabileceği-
Hakem tarafından usulden reddine karar verilen ve davacı tarafça itiraz edilmeyen geçici iş göremezlik tazminatı bakımından itiraz eden davalı aleyhine hüküm kurulmasının bozma sebebi olduğu-
Görülmekte olan sorumluluk davasındaki karar, sorumlular arasındaki rücu davası yönünden kesin hüküm oluşturmaz ise de sorumluluk davasının kararı için güçlü delil oluşturacağı- yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olmasının zorunlu olduğu- Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunmasının gerektiği- Hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar yazılmasının doğru görülmediği-
Sürekli iş göremezlik zararından kaynaklanan uyuşmazlıkta, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetinin olduğu, dosyaya adli tıp raporunun ibraz edildiği, zarar miktarının belirlenmesi bakımından aktüer raporu alındığı, bakiye sürekli iş göremezlik zararının 268.082,00 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun denetlenebilir olduğu-