TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 54 - b. Bedensel zarar
İtiraz Hakem Heyetince, trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı Güvence Hesabı'nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; varsa ceza dosyası da irdelenerek, söz konusu davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile çarpışan motosiklete ilişkin bilgilerin sorulması, aracın nereden alındığı ve özellikleri araştırılarak, aksi halde ceza mahkemesi dosya kapsamında elde edilen bilgi, belge ve fotoğraflar üzerinden uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı Güvence Hesabı'nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı-
Bakıcı giderine ilişkin tazminat talebinin sürekli sakatlık tazminatı kapsamı dışında, farklı bir tazminat kalemi olduğu, tedavi giderleri teminatı kapsamında davalı şirket tarafından karşılanması gerektiği, davalı şirketin poliçe üst limiti ile sorumlu olabileceği-
Kusur raporuna göre kazanın meydana geldiği anda aracın 30 km/s hızda seyrettiği, davacının bir anda park halindeki araçların arasından fırlayarak kazaya sebep olduğu, araç sürücüsüne atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının reddine karar verileceği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Raporlar arasında açıkça çelişki bulunduğu da gözetilerek davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyete ilişkin arazlar dikkate alınarak gerekli hekimlerin bulunduğu) karar verilmesi gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince davacı çocuğun aracın kasa kısmında seyahat ettiği ve emniyet kemeri takmadığının anlaşılmış olmasına göre hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmış ise de trafik kazası tespit tutanağına göre davacının aracın hangi kısmında seyahat ettiği ve emniyet kemeri takıp takmadığı hususu belirsiz olup müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yukarıda açıklandığı üzere yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Koruyucu başlık (kask) takmaması nedeniyle zararın oluşumunda veya artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu-