Aktüer raporundaki hesaplamanın, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılacağı- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği-
Davacı tarafın bedel arttırım dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkını kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu-
PMF 1931 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği ve davacı vekilinin talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanmasının gerektiği dikkate alınmak suretiyle ek bilirkişi raporu alınarak (taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerektiği- Davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği-
Yargıtay tarafından bozulan bir hüküm temyiz etmeyen taraflar bakımından ilk hâli ile kesinleşeceği- Bozma kararına uymuş olan mahkemenin, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği -Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı-
Davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun olmadığının asliye ceza mahkemesi kararı ve dosya içindeki kusur raporları ile sabit olduğu, zamanaşımı itirazı bakımından ise ferdi kaza sigortası yönünden zararın öğrenilmesinden itibaren iki yıl ve her halde altı yıl içinde zamanaşımı süresinin dolduğu, kaza tarihinden itibaren altı yıllık sürenin, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme üzerinden de iki yıllık sürenin geçmiş olduğu-
Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamayacağı-
Başvuru sahibinin tahkim yoluna başvurmadan önce aynı uyuşmazlık açısından genel mahkemelerde dava açmamış olması gerektiği- Mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklarla ilgili olarak komisyona başvuru yapılamayacağı- Uyuşmazlığın daha önce mahkemeye intikal etmemiş olmasına dair usuli şartın gerçekleşmemesi sebebiyle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği-