Takip dayanağı belgenin «çek» sayılmaması halinde, Ticaret Kanunundaki çeklere ait zamanaşımı hükümlerinin değil, BK. mad. 125’deki (şimdi; TBK. mad. 146) on yıllık zamanaşımının uygulanacağı–
İİK. mad. 71’de «tazminat» öngörülmediğinden, borçlunun isteminin kabulü/reddi halinde ayrıca tazminata hükmolunamayacağı–
İİK. 78 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmış olmasının, borçlunun İİK. 71 uyarınca borcun zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği–
«Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, borcun ve eklentilerin itfa edildiği» itirazının «her zaman» icra mahkemesine (tetkik merciine) bildirilebileceği–
Ancak takibin kesinleşmesinden sonraki tarihi taşıyan -ve nitelikleri maddede belirtilmiş olan- bir belgeye dayanılarak, 71. maddeye göre icra mahkemesine (tetkik merciine) başvurulabileceği -(Takibin kesinleşmesinden önceki dönemde düzenlenmiş belgelere (yapılmış işlemlere) dayanılarak 71. maddeye göre icra mahkemesine (tetkik merciine) başvurulamayacağı–
Her ne kadar borçlunun açtığı olumsuz tesbit davası zamanaşımını keserse de bu dava «davanın açılmamış sayılmasına» şeklinde sonuçlanmışsa olumsuz tesbit davasının açılmasıyla zamanaşımının kesilmiş olmayacağı–
Çeke dayalı olarak yapılmış olan icra takibinde dosyada yapılan son işlem tarihinden itibaren 6 ay süre ile herhangi bir işlem yapılmamış olması halinde, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesince “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının, borçlunun ibraz ettiği itfa belgesi (makbuz, ibraname vb.) altındaki imzayı inkâr etmesi halinde icra mahkemesinin (tetkik merciinin) «imzanın alacaklıya ait olup olmadığı» konusunda inceleme yapamayacağı–