Borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesebilmesi için “mahkemece tedbir kararı” verilmesine gerek yok ise de, alacaklının yargılamaya katılarak def’i yoluyla “alacaklı olduğunu” ileri sürmesinin zorunlu olduğu-
Keşideci hakkında «karşılıksız çek düzenlemek» suçundan dolayı ceza (kamu) davası açılmış ya da mahkumiyet kararı verilmiş olmasının, çekin bağlı olduğu, zamanaşımı süresine etkili olmayacağı (bu süreyi uzatmayacağı)—
Hakkındaki takip kesinleşmemiş olan borçlunun –takibin kesinleşmesinden sonraki devre ile ilgili- İİK. nun 71. maddesine dayanarak zamanaşımı itirazında bulunamayacağı-
İİK. nun 71. maddesi uyarınca itfa nedeniyle icra takibinin iptali için icra dairesine değil, icra mahkemesine başvurulması gerekeceği-
İİK. nun 71 maddesinde öngörülen zamanaşımı itirazının, takibin kesinleşmesinden sonra oluşacak zamanaşımı durumunda ileri sürülebileceği (takip henüz kesinleşmeden İİK. nun 71. maddesinin uygulama alanı bulamayacağı)-
Kambiyo senedi niteliğinde bulunmayan (örneğin; “keşide yeri” bulunmadığı için) çek niteliğini taşımayan takip dayanağı belge hakkında Ticaret Kanunundaki 6 aylık zamanaşımı süresinin değil Borçlar Kanunundaki 10 yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olacağı-
Borçlunun ibraz ettiği ve borçluya mühlet verildiğini belirten belge altındaki imzanın alacaklı tarafından kabul edilmiş olması halinde, bu belgenin İİK. 71. maddesi kapsamında sayılacağı–
“Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı, borcun itfa veya imhal edildiği itirazı” nın İİK. 71 uyarınca belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı-