‘İpotek limiti üzerinde takip yapıldığı’na ilişkin şikayetin süreye bağlı olmadığı–
‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
Şikayet süresi «şikayete konu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren» işlemeye başlayacağı, şikayete konu memurluk kararının ilgiliye tebliğ edilmemiş olması ve ilgilisi tarafından öğrenildiğine dair dosyada kanıt bulunmaması halinde, ilgilinin belirttiği öğrenme tarihine itibar edilerek sürenin hesaplanacağı (saptanacağı)–
Takip talebinde, asıl alacağa takip tarihine kadar faiz yürütüldükten sonra, bunların toplamı üzerinde tahsil tarihine kadar faiz istenmesi halinde, -BK. 104 (şimdi; TBK. mad. 121) ve 3095 s. K. 3. maddesine aykırı olarak- faize faiz istenmiş olacağından, bu talebin kabul edilemeyeceği (şikayet üzerine iptali gerekeceği)–
İİK. 89’da düzenlenen ihbarnameler birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan işlemler olduğundan, birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, bunun öğrenilmesinden itibaren yasal süresi içinde icra dairesine itiraz edilmesi koşuluyla, ikinci haciz ihbarnamesine karşı süresiz olarak şikayet edilerek iptalinin sağlanabileceği–
Şikayetin niteliğine göre, icra mahkemesince (tetkik merciince) duruşma açılarak tarafların iddia ve savunmaları dinlenerek, delilleri toplandıktan sonra gerekli kararın verilebileceği–
Şikayetçilerin tamamı için tek olarak hükmedilmiş olan para cezasının eşit olarak paylaştırılarak tahsil edilmesi gerekeceği-
Kefil konumunda bulunduğu bonodan dolayı icra dosyasına ödediği borç için rücu belgesine dayanarak borcu ödeyen kişinin, keşideci hakkında borcun tamamından dolayı takip yapabileceği fakat, kefil durumunda olan diğer borçlu hakkında takipte bulunamayacağı–
Hazine avukatı bulunmayan yerlerde, Mal Müdürlüğüne yapılan 89/1 tebligatının geçerli olacağı-
Âdi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, aktif ve pasif dava/takip ehliyeti olmadığı, bu nedenle takip (ve davaların) bütün ortaklara karşı açılması gerektiği–