İlamda yer alan asıl alacak buna bağlı fer’i alacaklar için tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı da takip yapılmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
Borçlu vekilinin ‘icra emrinin tebliği’ne yönelik şikayeti yanında esasa ilişkin itirazlarını da bildirmiş olması halinde, artık icra mahkemesince ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesini istemekle borçlunun hukuki yararının varlığından söz edilemeyeceği–
Kiracının iflası veya icra takibine uğraması halinde, “finansal kiralama konusu malların takip dışında tutulmasına veya iflasta tefrikine” ilgili memurca karar verileceği, bu karara karşı 7 gün içinde icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulabileceği-
“Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması” isteminin icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olduğu, taşınmaz maliki olan kişinin başka bir kişinin borcundan dolayı taşınmazı üzerine konan haczin kaldırılmasını “istihkak” prosedürüne göre talep etmesi gerekmeyeceği-
Borçlu yerine tebligatı alan kişinin, takipte ‘taraf sıfatı bulunmadığından yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği, çünkü ‘tebligatın usulsüzlüğü’ ve ‘tebliğ tarihinin düzeltilmesi’ ile ilgili başvuruları ancak tebligatın muhatabının ileri sürebileceği–
‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
İİK.nun 89. maddesine göre gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamesinin yasada öngörülen şekil şartlarını taşımadığı iddiasının bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup bunların iptaline yönelik başvurunun süreye tabi olmadığı-
Mahkemelerin vermiş oldukları ihtiyati tedbir kararları “ilam niteliğinde olmadığından” bu karara dayanılarak borçluya “icra emri” gönderilerek ilamlı takip yapılamayacağı–