Taşınmazı hacizle yükümlü olarak satın almış olan yeni malikin “iki yıllık (şimdi; bir yıllık) süre içinde taşınmazın satışının istenmemiş olması nedeniyle haczin düşmüş olduğu” konusunda –haczin konulduğu icra takip dosyasında taraf olmadığı için- şikayette bulunamayacağı (bu konuda şikayet hakkına sahip olmadığı)-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-
Borçlunun, “taşınmazının haczedildiği”ne ilişkin 103 davetiyesinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği–
‘Tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönündeki’ isteğin ‘şikayet’ niteliğinde olup İİK’nun 16/I maddesi gereğince ‘tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde’ icra mahkemesine başvurulması gerekeceği–
Haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığının, harcın ödendiği tarihe göre belirleneceği–
Mirasçı borçlunun borcundan dolayı mirasçıya intikal edecek hisse üzerin murisin sağlığında ve taşınmaz muris adına kayıtlıyken uygulanan haciz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği- Haciz işlemi murisin sağlığında uygulanmış olup, şikayetçinin hacizden haberdar olduğunu gösteren bir işlemi yada bir tebligata rastlanmadığı için, şikayetin süreden reddinin de doğru olmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan hesap tablosuna ilişkin şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği–
Takipte taraf olmayan üçüncü kişilerin, borçlu hakkında düzenlenen aciz vesikasının şikayet yolu ile iptalini isteyemeyeceği—
HUMK’un 101. (şimdi; HMK.’nun 389.) maddesinin koşulları çerçevesinde asliye/sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir kararlarının, dava konusu taşınmazın 3.kişilere rızaen devrini engeller nitelikte olduğu, kayıt sahibi hakkında cebri icra yolu ile takip yapılmasını ve bu takip sonucunda taşınmazın satışını engelleyecek nitelikte olmadığı-
İpotek akit tablosunda sayılan teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği; bu maddenin uygulanabilmesi için, hem ipotek akit tablosunda o şeyin teferruat olduğunun yazılı olması ve hem de MK’nun 686. maddesinde tarif edilen teferruat niteliğini taşıması gerekeceği–