Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–
“Takipte faize faiz talep edildiği” ve “takip talebiyle ödeme emrinde alacaklının adresinin ve vergi numarasının belirtilmemiş olması nedeniyle takibin iptali gerektiği” yönündeki şikayetlerin, 7 günlük süreye bağlı olduğu–
Borçlu tarafından icra dairesine verilen dilekçenin 'rahatsızlığı nedeniyle tahliyenin ertelenmesini' istemiş olan borçlu kiracının bu dilekçesi 'itiraz niteliğinde' bulunmadığından, icra müdürlüğünce İİK. 274/II uyarınca takibin durdurulamayacağı–
İcra dairelerinin icra işlerinde birinci derecede sorumlu oldukları yaptıkları işlemlerin bazılarında hiç takdir yetkisi bulunmadığı, takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatlerini en iyi şekilde gözetmek zorunda oldukları ve yaptıkları işlemlerin yerin deliğinin denetiminin ancak şikayet yolu ile icra hakimliklerine ait yetki olduğu, icra müdürlüklerinin verdikleri karardan kendiliğinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığı–
Alacaklının icra dairesine başvurarak “icra takibi nedeniyle borçlu adına olan taşınmazlar üzerine konan hacizlerin kaldırılmasını” talep etmiş olması halinde, alacaklının bu talebini “alacağın haricen tahsil edildiğine” karine teşkil ettiğinden, kendisinin tahsil harcını ödemesi gerekeceği–