İcra mahkemesinde görülen işlerde basit yargılama usulü uygulanacağı- Süreye tabi olan taleplerde, dilekçede belirtilmeyen bir husus, yargılama aşamasında ileri sürülmesi halinde nazara alınamaz ise de süreye tabi olmayan başvuru nedenleri yargılama aşamasında, mahkemece önüne getirildiğinde, incelenip karar verilmesinin usul ekonomisi ilkesi gereği isabetli olduğu-
Yapılan takipte istenen alacak, İİK’nun 149/b maddesinde belirtilen muaccel alacak niteliğini kazanmadığından Mahkemece şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının paranın iadesine dair karardan dönülmesi istemi bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklanmakta olduğundan, bu yöndeki şikayetin süreye tâbi olmadığı-
Henüz alacaklıya ödenmemiş ve icra dosyasında mevcut olan kesintilerin borçluya iadesine karar verilebileceği, alacaklıya ödenen kesintilerin ise genel mahkemelerde açılacak istirdat davası ile talep edilebileceği-
Mahkemece, verilen süre içinde eksik harç tamamlandığı nazara alınarak davanın esasının incelenmesi yerine, sehven verilen süre içinde tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; faiz hesabı yapılırken bir yılın 365 yerine, 360 gün olarak kabul edilerek; (anaparaxfaiz oranıxgün/360x100 şeklinde) faiz hesabı yapıldığı ve bu hesaplamanın borçlu aleyhine daha fazla faiz hesaplanmasına neden olduğu-
Asıl borçlu hakkında takip yapılmadığından ve bu eksikliğin sonradan tamamlattırılması da mümkün bulunmadığından ayrıca kamu düzeni ile ilgili bu husus Mahkemece re'sen gözönüne alınacağından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda dayanılan ibra belgesi ve icra zabtına geçen ibra beyanı içeriğinde takibe konu ilamda hükmedilen vekalet ücreti ile icra vekalet ücreti alacağının da ödendiği ve bunların asil tarafından vekiline ödeneceğinin de açıkça kabul edildiği anlaşıldığından, bu alacak kalemleri hakkında da takip yapılamayacağından, İcra Mahkemesi'nce istemin tümden kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; borçluların istemleri hakkında infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde usulün aradığı nitelikleri haiz bir karar verilmesi gerektiği-Mahkemenin, usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kararı, usul ve yasaya uygun olmadığından, yerel mahkeme kararının, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin, salt bu usulü eksikliğe dayalı olarak bozulması gerektiği-