Tahsilatın yapıldığı Milli Eğitim Müdürlüğü (bağlı bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı) genel bütçeye dahil idareler arasında yer alıp harçtan muaf olduğundan, ödenen tahsil harcının iadesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçiye gönderilen muhtıralar İİK.'nun 78. maddesi anlamında haciz müzekkeresi olup, gereğinin 3.kişi tarafından yerine getirilmemesi, İİK'nun 89.maddesindeki sonuçları doğurmayacağından şikayetçi aleyhinde haciz işlemi yapılamayacağı-
Takip dayanağı ilamın İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine dayalı tasarrufun iptaline ilişkin bir ilam olduğu ve taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte bulunduğu, bu nedenle, ilamın icrası için kesinleşme şartının aranmadığı-
Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15.maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerektiği-
Talep edilen alacak sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak dahi olsa tapusunun tescilini istediği taşınmazın aynı tartışılmış olduğundan kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Kal'e ilişkin kararların kesinleşmeden icrası halinde telafisi imkansız zararlar meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, HMK'nun 209. maddesi, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi olmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği- Sahtelik nedeniyle cumhuriyet savcılığına yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmayıp, ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabileceği-
