Borçlunun hacizden önce maaşının haczedilebileceğine ilişkin verdiği muvafakat beyanının İİK. 'nun 83/a maddesi uyarınca geçersiz olduğu, İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşmanın geçerli olmadığı-
Borçlu vekilinin 24.07.2014 tarihli talebinin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmasından sonra, alacaklının talebi üzerine yapılan haciz işlemleri artık yeni bir haciz olup, ihtiyati hacizlerin infazının durdurulması yönündeki tedbir kararının devam ettiği süre içerisinde borçlu hakkında haciz işlemi yapılamayacağından, şikayete konu icra müdürlüğü kararları ve bu karara dayalı olarak yapılan haciz işlemlerinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan şikayetten sonra takibe dayanak ilamın tavzihinin yapıldığı, bu durumda, çıkarılan ikinci icra emriyle birinci icra emri geçerliliğini yitireceğinden ikinci icra emrine göre takibe devam edilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlular adına çıkartılan satış ilanı tebligatlarının “muhatap hazır bulunmadığından sürekli yanında çalıştığını beyan eden kardeşi" imzasına tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edildiği, adı geçen kişinin ise aynı icra takibinde borçlu olduğu görüldüğünden satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının İdare'ye yazılı başvuru yaptıktan sonra, İYUK 28/1 maddesinde belirtilen 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması üzerine takip başlatmasında hatalı bir yön bulunmadığı-
İlamın temyiz edilmesi ile alacaklı tarafından talep edilen bakiye ücret alacağı kalemi yönünden hüküm kurulmadan bu miktar için takip yapılamayacağı-
İcra takibinden sonra Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı aracılığıyla yapılan kısmi ödemelerin BK 84 (TBK 100) maddesi gereğince öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak vekalet ücretinin ve faizin hesaplanması şeklinde sonuca gidilmesi gerekeceği-
Borçlunun mahkemeye başvurusu, alacaklının alacağı tüm feriyle temlik alması nedeniyle, temlik tarihinden itibaren bakiye alacağın hesaplanarak belirlenecek tutarın borçlu tarafından ödenmesi ve hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlüğün aynı tarihli kararı ile reddi ve takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden yapılan hesaplama ile bakiye alacağın belirlenmesi işlemini şikayet olup, mahkemece hükme esas alınan raporda borçlunun talebini karşılar şekilde, temlik tarihi itibariyle alacağın ... TL olduğunun kabulü ile hesaplama yapılarak şikayete konu işlem tarihi itibariyle toplam alacağın ... TL olduğu tespit edilmiş olduğundan, mahkemece hükme esas alınan raporda tespit edilen bakiye dosya alacağı, icra müdürlüğünün hesabından daha az olduğundan, bilirkişi raporu doğrultusunda tereddüde yer vermeyecek şekilde hüküm kurulması gerektiği-
Borçlu şirket hakkında verilen ve takip tarihi ve haciz tarihi itibariyle geçerliliğini sürdüren tedbir kararı uyarınca borçlu hakkında 3. kişilere İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği ve takip işlemi olan haciz yapılamayacağı-
Şikayet edenin şikayet nedenleri arasında 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesine göre hesapların haczi kabil olmadığı nedeni de bulunmakta olup, mahkemece bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-