Şikayetçi adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya T.K.'nun 21/2. maddesine göre gönderilen 89 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu-
İİK'nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33. maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı dışındaki şikayetlerin ve itirazların yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca (7) gün içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
Şikayetçi borçlu, vekil ile temsil edilmediği halde, vekil varmış gibi lehine ücret-i vekalet takdiri yapılmış olup, isabetsiz olacağı-
Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olması, ödeme emrine, takibe dayanak belgelerin eklenmemesi nedeniyle şikayette bulunmasına engel olmayacağı-
Nafaka alacağı nedeniyle başlatılan icra takibinde yapılan hukuki yardımdan kaynaklı vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/1. maddesi atfıyla uygulanması gereken 3. kısmına göre belirlenecekken nafaka davalarında uygulanacak 9/1. maddesine göre icra vekalet ücretinin hesap edilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun haline münasip ev alabileceği miktarın, mahcuzun değerinden az olduğu nazara alınarak, mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği değerden az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
3. kişi bankaya gönderilen haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK' nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup, prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve paranın gönderilmesinin istenmesinin mümkün olmadığı-
İcra kefili olan şikayetçiye, asıl borçlu yönünden takip kesinleşmeden icra emri gönderilmesi usulsüz olup, mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Anayasanın 4709 sayılı Yasa ile değişik 46/son maddesi hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanmasının talep edilebileceği- Henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanamayacağı ve bu oranın kararın kesinleşme tarihinden sonrası için hesaplamada dikkate alınacağı-