"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, yapılan son haciz yönünden yedi günlük sürede yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğu-
İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayetin aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Şikayete konu takipte, borçlu olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler yanında ayrıca adi ortaklığın gösterildiği anlaşıldığından, adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin hukuken geçerliliğinin bulunmadığı-
Taşınmaz haczinin geçerliliği ve tamamlanması için tapuya tescilini öngören bir zorunluluk bulunmadığı- borçlunun içinde haciz kararı ve haciz müzekkeresi bulunan takip dosya fotokopisini alarak 16.10.2014 tarihinde taşınmazına haciz konduğunu öğrendiği halde İİK'nun 16.maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 05.11.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunup şikayetin süreden reddinin gerektiği-
İhtiyati tedbir kararına aykırı olarak icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesi halinde, icra müdürlüğünce paranın alacaklıdan geri istenerek, icra kasasında muhafaza edilmesi yönünde işlem tesis edilmesine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamakla birlikte ilamda davalı olarak ''......'' adi ortaklığı şeklinde gösterildiği- Takibin adi ortaklık hakkında başlatılmasının ilama uygun olduğu- Her bir ortağı ayrı ayrı icra emri tebliğ suretiyle takibin devamının da mümkün olduğu-
Şikayetçinin taşınmazın satın alındığı tarih itibariyle icra takibinde ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde herhangi bir taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu taşınmaz üzerine alacaklı tarafından takip borçlusunun borcu sebebi ile haciz konulmasının isabetsiz olduğu-
İpotek veren şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149/b. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediğinden, bu eksikliğin İİK.nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılacağı; aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişilerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılacağı-