Şikayetçi borçlu ile icra takibinin diğer borçlusu arasında "menfaat çatışması" bulunmakla, hasma tebliğ nedeniyle, anılan tebliğ işleminin, 7201 s. Tebligat Kanunu mad. 39 uyarınca, usulsüz olduğu-
İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceği, takip dayanağı ilamda, icra harç ve vekalet ücreti maktu olarak belirtilmiş ise de, bu hususun icra vekalet ücretinin nisbi olarak alınmasına engel olmadığı-
İİK. m.106 ve 110. maddelerinde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığının re'sen gözetilmesi gerektiği-Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yarattığı, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletildiği-
Bir takipte alacaklının gerçekten o alacağın sahibi olup olmadığı hususunun re'sen nazara alınamayacağı- "Alacaklının dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığına" yönelik iddianın, "borca itiraz" niteliğinde olup "ehliyetsizlikten’" kaynaklanmadığından, takibin iptali nedeni olamayacağı- Borçluların bu iddialarının, itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasında değerlendirilmesi ve tartışılmasının mümkün olduğu-
İhalenin feshini isteyen avukatın vekaletnameye sahip olmamasından mütevelli şikayetçiyi temsil yetkili olmamasının maddi hata oluşturacağı-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de olmadığı- Adi ortaklık hakkında çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmadığı- Adi ortaklık adına gönderilen tebligat esas alınarak, kendisine gönderilen bir ödeme emrine bulunmayan şirket yönünden takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği-
Tebliğ memuru tarafından, muhatap borçlunun, adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin, borçlu ile aynı konutta oturduğundan bahisle adı geçen kişi imzasına tebligat yapılmasının usulsüz olduğu-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- Saatte 10da satışı gerçekleştirilen taşınmaza ilişkin gönderilen haciz müzekkeresinin aynı gün 15.40'da tebliğ edilmesi halinde, haczin satış anından sonra konduğunun kabulü gerektiği- Şikayetçinin, satış anı itibariyle haczinin bulunmadığından, dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle sıra cetveline ilişkin şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Henüz icra mahkemesince verilen tedbirin ön koşulu olan teminat yatırılmadığı için tedbirin hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlamadığı dönemde ve takibin durdurulmasına karar verilmesinden önce borçlunun maaşının haczine karar verilmesinin (ve bu haczin uygulanması için haciz müzekkeresi yazılmasının) tedbir kararı içeriğine aykırı olduğundan söz edilemeyeceği, tedbir (durma) kararının, icra takibinin bulunduğu durum itibarı ile ve olduğu hal üzere durmasını sağlamaktan ibaret olup, takibin durdurulmasına karar verilmesinden önce konmuş olan hacizlerin kaldırılmasını gerektirmeyeceği-