Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunlu olup, icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile genişletilemeyeceği- Yabancı para borcunun faizinde, 3095 s. K. mad. 4/a gereğince, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin esas alınması gerektiği- Takip konusu ilamda açıkça Merkez Bankası'nca bu yabancı para alacağına uygulanan faizin uygulanmasına karar verilmişse de, ancak Merkez Bankası'nın da bizzat mevduat kabulü söz konusu olmayıp, böylece yabancı para alacağına uyguladığı bir faiz oranı bulunmadığından, hükmün aynen infazı ilkesi gereği, ilamın faiz yönünden infazının kabil olmadığının kabulü gerekeceğinden, bu durumda icra takibinin, yabancı para alacağının faizine ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığından ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurunun ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup süreye tabi olmadığı-
Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılması mümkün olduğu, icra takiplerinden birinde alacağın tahsil edilmesi halinde, diğer takip dosyası da infaz edilmiş olacağından, tahsil harcının yalnızca tahsilat yapılan takip dosyasından ve bir defa alınacağı-
"Tahsis ücreti" adı altında yapılan kesintinin tüketici hakem heyeti kararı gereğince iadesine karar verilmesi üzerince, tüketicinin başatmış olduğu "ilamsız" icra takibin itiraz edilmesi halinde, bu itirazın iptaline yönelik açılan davanın "tüketici mahkemesinde" görülmesi gerektiği-
Şikayetçiye tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin haciz ihbarnamesi tebliğlerinden en geç bu tarihte haberdar olmuş sayılacağı ve bu durumda icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece " haciz ihbarnemelerinin iptali" istemiyle yapıla başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesine arz edilen hususlarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, şu kadar ki, talep ve cevapların dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olacağı, aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesinin, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği-
Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kural olarak ilamda faize hükmedilmediği hallerde alacaklının, takibe konulması için kesinleşmesine gerek bulunmayan ilamlarda hükmedilen alacağa ve fer'ilerine (ücreti vekalete, harca ve mahkeme masraflarına da), karar tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği, icra müdürünün de tasarrufun iptali ilamının hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Ortaklığın giderilmesi ilamının karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlar olduğu, dolayısıyla satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesinin ilam ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun şikayetinin, icra takibine dayanak ilamın bozulma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olduğu, icra mahkemesince şikayet nedeni hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-