İtirazın iptali davasına bakan mahkemece; "takip talebinde borcun sebebinin belirtilmediği, herhangi bir dayanak belgenin takibe eklenmediği, davalı tarafa takip konusu ile ilgili ödeme emri ekinde bir belge tebliğ edilmediği, davalı borçlunun bu nedenle takibe itirazında haklı olduğu" belirtilerek, itirazın iptaline davasının reddine karar verilemeyeceği, mahkemece işin esasına girilerek davacının ve davalının karşı delilleri toplanarak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
İcra takibinde bulunan yabancı ve gerçek ve tüzel kişiler mahkeme veya icra Müdürlüğünce belirlenecek olan teminatı yatırmak zorunda olduğu- Yabancı devleti karşılıklılık uygulamasının bulunması veya bu konuda uluslararası sözleşme bulunması halinde teminat yatırmada muafiyet oluşacağı-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğunun ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince inceleneceği ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi esas alınarak düzeltileceği-
KDV miktarına ilişkin şikayet başvurularının, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi mahiyetinde olup, süreye tâbi olmadıkları-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekeceği-
Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte yetki itirazı da dahil olmak üzere her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesinin zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine Mahkeme'ye başvurusunun sonuç doğurmayacağı- Borçlu şirkete yapılan tebligat, Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak tebligatı almaya yetkili olan şirket temsilcisinin nerede olduğu tespit edilmeden, çalışan olduğu belirtilen personele yapıldığından, yapılan bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-  Mahkemece, İİK. nun 16. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddeleri uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, İİK.nun 62. maddesine aykırı olarak ve talepte aşılmak suretiyle icra dairesinin yetkisizliği yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçi tarafın, satış ilanında KDV’ye ilişkin yazılan ifadeleri satış ilanı tebliği ile öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-