Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada, mahkemece birden fazla keşif yapılmış ve teknik bilirkişilerce tecavüzün olup olmadığının tespiti bakımından birbiriyle çelişkili raporlar verilmiş, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden en son verilen rapora itibar edilerek sonuca gidilmiş olduğundan, kadastro mühendisi veya kadastro fen memuru sıfat ve yeteneğini taşıyan üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak, kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılması, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına tecavüzün bulunup bulunmadığı, varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınması teknik bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği-
Müşterek mülkiyette hakkını kullanamayan paydaşın, buna izin vermeyen diğer paydaşın müdahalesinin önlenmesini isteyebileceği-
Taşınmaz malın aynına ilişkin davalarda 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından ibaret olduğu-
E.tmanın önlenmesine ve yıkıma ilişkin davada mahkemece mahallinde kadastro fen elemanı eşliğinde keşif yapılarak toplulaştırma yoluyla oluşan yeni kayıtlar esas alınmak suretiyle davalı tarafından davacı taşınmazına bir müdahale olup olmadığının saptanması gerektiği-
Davalının davaya konu bağımsız bölümü hukuken haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın kullandığı saptanmak suretiyle el atmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
Davaya konu bölgede imar uygulaması yapılıp yapılmadığının araştırılması; yapılmış ise, taraflara ait imar öncesi ve imar sonrası tüm kayıtlar ve krokiler getirtilerek mahalline uygulanması, davalının çekişmeli yeri kullanımının imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi, imar uygulamasından kaynaklanıyor ise çekişmeli yerde davalının imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların boşanmaları hakkındaki kararının kesinleşmesiyle birlikte davalının davacı adına kayıtlı bağımsız bölümde oturmasını hukuken haklı ve geçerli kılacak bir nedeninin kalmadığı dikkate alınarak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesi ile ıslah dilekçesine yanlış anlam verilip ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebileceği, hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan birinin öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabileceği, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağının olmadığı, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Ecrimisil istemi dava tarihinden önceki döneme ilişkin olup davacının dava açıldığı tarihte maliki olduğu taşınmazlarla ilgili olarak ecrimisil miktarının belirlenmesi ve davacının taşınmazlardaki payı oranında belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Ortada iptal edilinceye kadar hukuken geçerli bir imar planının mevcut olduğu ve davalının imar planına dayanarak burayı yol olarak kullanmasının haksız kullanım olduğunu söyleyebilme imkanının bulunmadığı-