Kesildiği iddia edilen ağaçların köklerinin zeminde mevcut olup olmadığı, kesildiklerine veya söküldüklerine dair zeminde bir emarenin yer alıp almadığı hususlarında teknik bilirkişi tarafından bir değerlendirme yapılmadan davacının beyanına göre kesilen ağaçlarla ilgili rapor düzenlenmiş, diğer taraftan özellikle elatıldığı iddia edilen bölümde yer alan ve davalı tarafından dikildiği ileri sürülen ağaçların yaşı, cinsi ve miktarı hususunda da sağlıklı bilgi verilmemiş olduğundan mahallinde uzman bilirkişiler refakatinde keşif yapılarak, davalının, çekişme konusu taşınmaza müdahalesinin bulunup bulunmadığı, ağaç keserek yerine yeni fidanlar dikip dikmediği hususlarında teknik bilirkişilerden kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ayrıntılı rapor alınması gerekeceği-
Devlet’in Suriye uyrukluların taşınmazlarına sahip çıktığı, özel şahıslara malikin iradesi veya iradesi dışında geçmesinin önlendiği, Suriye uyrukluların mallarının mülkiyeti 1966 tarihine kadar devlete geçmemiş ise de, devletin vaziyet ettiği, hakimiyeti altında bulundurduğu-
Davacının diğer paydaş N. aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açtığı, o dava sırasında köy ihtiyar heyeti azası getirilerek fiili kullanma biçiminin belirlendiği, nitekim bu gerekçe ile elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı-
Davalıların taşınmazları kullanımının muvafakata dayalı olduğu, başka bir ifade ile taraflar arasında Borçlar Kanununun 299.maddesi (yeni 379 md.) hükmü uyarınca sözlü olarak ariyet akdi yapıldığı ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığı, yani aynı yasanın 304. maddesi gereğince akdin feshedildiğine göre, fuzuli işgalin (haksız kullanımın) taşınmaz malikine tasarrufundan dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Çekişmeli taşınmazların bazılarının 2859 sayılı yenileme kadastrosu ile yeni parsellere bir kısmının da imar uygulaması ile yeni imar parsellerine dönüştüğünün anlaşıldığı, hakkında hüküm kurulan parseller bu şekilde uygulamalarla hukuki varlıklarını kaybettiklerine göre kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı, öyle ise yeni oluşan parseller üzerinde hüküm kurulmasının gerekeceği-
Mahkemece, davacının, çekişmeli taşınmazı edindiği tarih ile dava tarihi arasındaki dönemi kapsayacak şekilde bilirkişi raporuyla belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınmasının gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi isteği, yargılama aşamasında yapılan imar uygulaması sebebiyle davacının çekişmeli yer açısından sıfatının kalmadığı gerekçesiyle reddedilmiş olup, davanın reddedilmesi nedeniyle davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı-
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve tazminat davaları-
4 no’lu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davalı C. tarafından kullanıldığı belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizliğin olmadığı, ancak çekişmeli bölümde davalının da paydaş olduğu gözetildiğinde davanın davacıların payı oranında kabul edilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
E.tmanın bir haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davalarının da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılacağı-