İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmesi, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekeceği-
Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı-
E.tmanın önlenmesi davasında, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut olmadığı, bu bakımdan davacı açısından kazanılmış hak söz konusu olduğundan, gider avansının toptan peşin yatırılması zorunluluğu olmadığı-
Dava, TMK'nun 683 ve komşuluk hukukunu öngören 737. madde çerçevesinde çözümlenmesi gereken müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkin olup, davalının gerçekten davacının taşınmazına müdahalede bulunup bulunmadığı, duvarını yıkıp yıkmadığı ve komşuluk hukukuna aykırı davranıp davranmadığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklar dahil her türlü delil ile kanıtlanmasının mümkün olması gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, kamu düzeniyle ilgili olan ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın gözetilmesi gereken bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Malikin mülkiyetine yönelik bir tecavüzün varlığının saptanması halinde, ona malik olan kimsenin mülkiyet hakkına dayanmak suretiyle tecavüzü defetmek hakkının olduğu-
Dava konusu su kaynağına ilişkin idare tarafından alınmış bir tahsis kararı olsa bile suya vaki elatmanın önlenmesi davasının çözüm yerinin haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yeri olacağı-
Yargılama sırasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda, inşaatta, bazı eksiklikler olduğu belirlendiği gibi, sözleşmede işin anahtar teslimi yapılacağı da kararlaştırılmış olduğundan ve anahtar teslimi kavramının yapı kullanma izin belgesinin alınması yükümlülüğünü de kapsaması karşısında, mahkemece davacı yüklenici yana eksiklikleri tamamlayıp, yapı kullanma izin belgesi alması için süre verilip, süre sonunda, bu edimlerini yerine getirmediği taktirde sözleşme ve yasada öngörülen koşulların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davadan feragat ve davacının davasını takipsiz bırakmasının davalının rızasına bağlı olmadığı-