Malikin, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebileceği-
El atmanın önlenmesi talebi (davası) yönünden aile mahkemesi sıfatı ile davaya bakılamayacak olup, bu talep yönünden ayırma ( HMK. md.167) kararı verilip davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekeceği-
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülen kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların mahkemesine kendiliğinden devrolunması gerekeceği-
İlke olarak hukuki yararın olması durumunda tespit davası açılabileceği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmüne göre, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmesi, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekeceği-
683 El atmanın önlenmesi isteğinde asliye hukuk mahkemesi görevli ve göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca bu yönde bir itiraz ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davası-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davalarda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya özel bir parselasyon planı bulunup bulunmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı saptanması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu'nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
İmar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin davada, anılan muhtesatların niteliği gözetildiğinde mevcudiyeti devam ettiği sürece müdahale olgusunun devam ettiği-