E.tmanın önlenmesi davasında, dava redle sonuçlandığına, davalı yargılama oturumlarında vekili ile temsil olunduğuna göre, davalı yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca; avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekeceği-
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davalarına konu tapulu taşınmazlar üzerinde ki bina, garaj, ahır, dükkan gibi yapılar ya da meyve bahçesi ortaklardan (paydaşlardan) birisi veya bir kaçı tarafından yaptırıldığı iddia edilmiş ise; bu muhdesatları meydana getirenlerin satış bedelindeki hak ve menfaatlerinin korunması için, kural olarak ortaklığın giderilmesi davasında verilen ara karar uyarınca bu muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespiti için dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, dosyada mevcut tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın paydaşı olan fakat davada taraf gösterilmeyen şahıslara davanın yöneltilmesi gerekeceği-
Hukuki yararı olmak kaydıyla paydaşlar tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının her zaman açılabileceği; ortaklığın giderilmesi davası kesinleşmiş olsa dahi satış aşamasında da açılabileceği gibi satıştan sonra da önce tespit davası açılarak olumlu karar alındıktan sonra diğer paydaşlara karşı eda davası niteliğindeki alacak (rücu) davasının açılmasının da mümkün olduğu-
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde idarece oluşturulmuş kıyı kenar çizgisinin bulunup bulunmadığının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden sorularak belirlenmesi, idarece oluşturulmuş ve kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise buna ilişkin karar ve dayanağı olan belgeleri ile kroki ve haritasının birlikte getirtilip dosya arasına konulması, mahallinde yerel ve teknik bilirkişi ile harita mühendisi aracılığıyla yapılacak keşifte araziye uygulanması, çekişme konusu taşınmazın yerinin belirlenip harita üzerine işaretletilmesi gerekeceği-
Dosyaya celp edilen nüfus kayıtlarına göre kayıt maliki mirasçılarının bir kısmının sonradan davaya dahil edildikleri, ancak davaya dahil edilmeyen bir kısım mirasçıların da bulunduğu belirlenmiş olup, davada taraf koşulunun oluşmadığı, davada taraf olarak yer almayan mirasçıların davada taraf olmalarının zorunlu olduğu düşünülerek adı geçen mirasçıların davada taraf olarak yer almasının sağlanması gerekeceği-
Mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, davalı, cevap dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığına göre, öncelikle, tanıklarını liste halinde vermesi için usulüne uygun kesin süre ve imkan verilmesi, taraf tanıklarının HMK'nun 240, 243 ve 259. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılarak, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. (HUMK. 259) maddeleri hükümleri uyarınca ve mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 261/1. (HUMK. 265) maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması gerekeceği-
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ermesi ve davalara ait dosyaların Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunması gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi ve yıkım istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu -
E.tmanın önlenmesi davasında, dava konusu yere davalı tarafından dikildiği söylenen zeytin fidanlarının yaşları ve davalının açtığı ve redle sonuçlanan tescil davasındaki bilirkişi raporu da dikkate alınarak bu fidanların da kal'ine karar verilmesi gerekeceği-