Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulundığu; taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu davanın görülemeyeceği-
Muarazanın giderilmesi ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkin kira ilişkisinden kaynaklanan davanın, HMK. mad. 4/a gereğince, sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda yetkili mahkemenin; taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu yere göre değil, fiilen içinde bulunduğu mülki sınırlara göre belirleneceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya ait 1/2 payın kullanılmasından kaynaklanan ecrimisil (kira ) alacağı isteğine ilişkin olup, Aile Hukuku'ndan kaynaklanmayan mal varlığına ilişkin davalara bakma görevi, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 1. maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK'nun 1 ve devamı maddelerine göre genel mahkemelere ait olması gerekeceği-
Su kuyusunun kamulaştırma sahası dışında kaldığı-
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında, muhdesatın kimin tarafından yapıldığının tespiti hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İyileştirme giderlerini yapan taşınmaz malik ya da maliklerinin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhtesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden açacağı bir dava ile iyileştirme giderlerinin tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğundan sözedilemeyeceği-
Kural olarak, ana taşınmaza paydaş olan taraflar yönünden herhangi bir taksim olmadığı takdirde dava paydaşın paydaş aleyhine açmış olduğu el atmanın önlenmesi isteğine yönelik olup, o takdirde tarafların aynı ana taşınmazda az veya çok yer kullanmış olmaları durumunda davanın reddine karar verileceği-
Bir taşınmaz üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma hakkının, yalnız malike verildiği-
Davalının su kuyusunda bir takım bakım ve onarımlar yaptığı daha verimli hale getirdiği ve bunlar için harcamaların da yapıldığı, bu şekilde yapılan tüm harcamaların suyu kullananlar tarafından da payına düşenin ödenmesi ve bu tür giderlere katılması gerekip; ancak, yapılan masraflar ödenmediği gerekçesiyle davacının sudan kadim kullanma hakkından yoksun bırakılmasına gerekçe yapılamayacak olup, masrafı yapan kişi tarafından payına düşen giderleri ödemeyen mirasçılara karşı açacağı bir dava ile tahsili yoluna gidilmesi gerekeceği-