Hazine vekili dosyaya ibraz ettiği 16.02.2012 havale tarihli dilekçesinde; davanın esasının taşınmazın aynına ilişkin olmayıp mülkiyet konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını açıklayarak davanın takibinde müvekkili olan kurum açısından menfaat yokluğundan dolayı davanın takibinden vazgeçtiklerini beyan etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olmadığına göre hükmü temyiz eden Hazine vekilinin davayı temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin redinin gerekeceği-
Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Muhdesat aidiyetinin tespiti davasında, davada birden fazla davalı bulunduğundan, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Hâkimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği; soru sorabileceği; delil gösterilmesini isteyebileceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım davasında, iki ayrı vekalet ücretinin ve yine iki ayrı yargılama giderinin neden hüküm altına alındığı konusunda gerekçelerinin açıklanması, hangi nedenlerle ve neden iki ayrı vekalet ücretinin takdir edildiğinin gerekçesinin belirtilmesi ve hangi miktarlar esas alınarak vekalet ücretinin hesaplandığının gerekçeleriyle birlikte belirtilmesi, denetime açık hüküm kurulması, bu konuda HMK'nın 297 ve devamı maddeleri kapsamının göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Parsel tam paylı olarak kayıt maliki adına tapuda kayıtlı olduğu sırada ve birleştirmeden önce üzerinde binanın bulunup bulunmadığı varsa bu bina ile birlikte satılıp satılmadığı hususu üzerinde durulması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, tarafların 1995 yılında yapılan resmi taksimle 1993 yılında yapılan taksimden döndükleri, taşınmazın 1995 yılında yapılan resmi taksime uyarınca tapuya tescil edildiği, taşınmazın tadilat projelerinin 1995 yılındaki resmi taksime uygun şekilde yapıldığı ve uzun yıllardır mevcut haliyle kullanıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesine ilişkin davada, davalı Okul Aile Birliğinin tüzel kişiliği olmadığından davada taraf ehliyeti bulunmayıp Okul Aile Birliğine karşı açılan davanın Milli Eğitim Bakanlığı adına açıldığının kabulü gerektiğinden Milli Eğitim Bakanlığı'na davanın yöneltilerek dava dilekçesinin tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Zilyetliğe vaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasında, tüm iş ve işlemler 1086 sayılı HUMK döneminde meydana geldiğine göre HUMK'nun 193/3. fıkrası uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 günlük hak düşürücü süre içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi ve bu şekilde dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekeceği-
Miras payının devri sözleşmesinin kapsamı keşfen belirlenmeden, miras payının devri bakımından tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 3402 s. Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan pafta yenilemesi sonucu yeni parsel numaraları oluştuğundan eski parsel numaraları bakımından iptal ve tescile karar verilmesinin isabetsiz olduğu-