Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında, öncelikle, tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanılması, harici veya fiili taksim olmaması halinde uyuşmazlığın TMK.'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceği-
Yola elatmanın önlenmesi istemi-
İrtifak hakkına el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkin davada, tesis edilen irtifak hakkı dikkate alınarak yeniden keşif yapılıp, irtifak hakkına tecavüzün vaki olup olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İdarenin taşınmaza eylemli olarak el koyup taşınmazın tamamen veya kısmen kullanılmasına engel olması nedeniyle açılacak tazminat davasında "adli yargının" görevli olduğu-
Meraya elatmanın önlenmesi isteği-
Paylı mülkiyete konu dava konusu taşınmaz TMK'nun 691/1.maddesindeki pay ve paydaş çoğunluğu olmadan kiraya verilmiş ise de, sözleşmenin tarafı olmayan paydaşların kullanıma engel olduğu ya da bozma ilamına kadar iptal davası açtıkları iddia ve ispat edilmediğinden, uyuşmazlığın kira sözleşmesi dikkate alınarak çözümlenmesi, ayrıca kiracılığın tespiti davasının bekletici mesele yapılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Hazine adına kayıtlı 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan muhdesat şerhi lehtarı tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi-
Tahsis kararında 50 lt/sn kaynak suyundan 1 lt/sn kaynak suyunun davalı köye tahsis edilmiş olduğu, bunun dışında kalan kaynak suyunun tahsise konu edilmediği anlaşıldığından uyuşmazlığın bu kısmı yönünden adli yargının görevli olduğu-
Muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunması halinde muhdesatı meydana getiren malik veya paydaşların bu olgunun tespiti istemiyle dava açmaları halinde hukuki yararın var olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, temyize konu olan bu davada taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı gibi taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığı dikkate alındığında, davacının muhdesatın tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı-
Dava konusu edilen ve kadastroca tespit dışı bırakılan taşınmaz bakımından davacının tutunduğu tapu kaydının kadastro geçmekle işleme tabi olma özelliğini yitirdiği ve 3402 sayılı Yasanın 12/4 maddesi uyarınca delil durumuna düştüğü, taşınmazın bu hali ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliği taşıyıp, bu gibi yerler için kadastrodan önceki tapu kaydına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi davasının dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı-