Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, dava konusu yerin kapsamının açıkca belirlenip, önceki raporlar ve 3091 Sayılı Yasa uyarınca yaptırılan soruşturma sırasında alınan kroki arasındaki çelişkilerin giderilip, ondan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin açılan davada, mahkemece, uyuşmazlığın aile mahkemesinin görevinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği- Görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında ve re’sen gözetilmesi gerekli bir usul kuralı olduğundan, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Davanın konusuz kalması halinde kurulacak hükmün sonuçları ile sair şekilde kurulacak hükmün sonuçlarının aynı olmayacağı- Davalıların dava açılmasına sebebiyet verip vermediğinin belirlenmesi ve yargılama giderlerinin de buna göre karar altına alınması gerekeceği- Davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmamış müdahale olgusu belirlenmemiş,davalıların taşınmazı haksız kullanımlarının tespiti halinde ise dava açıldıktan önce mi ya da sonra mı dava konusu taşınmazı boşalttıkları,duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadığı- Yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması davalıların taşınmaza müdahalesi olup olmadığının müdahale var ise dava açılmadan önce mi sonra mı sonlandırıldığının belirlenmesi hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin taşınmazı haksız biçimde kullanan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybına karşılık gelen bir bedel olduğundan, kötüniyetli zilyedin mülkiyet hakkı sahibine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgalden kaynaklanan ecrimisille davalının sorumlu tutulmasına olanak olmadığı- Mahkemece, yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporu ve krokisinden keşfi izleme olanağı bulunmadığı gibi, teknik bilirkişi olarak dinlenen Harita Kadastro teknikeri bilirkişi tarafından herhangi bir kroki ibraz edilmediği, Google’dan alınan ve fiili durumu gösteren harita örneği ile yetinildiği, mahkemece bu harita nazara alınarak infaza elverişli olmayacak şekilde karar verildiği dikkate alındığında noksan soruşturma ile yetinilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 
İhtiyati haciz istemine ilişkin davada, ecrimisil alacağına konu davalar taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından kesin yetki kuralı uygulanamayıp talebe dayanak ilamda kesin yetki halinin sözkonusu olmadığı-
Tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istemine ilişkin davada, temliken tescil isteyen davacının dava konusu taşınmazı ve üzerindeki yapıyı önceki malik elatmanın önlenmesini isteyen davacının murisinin izni ile kullandığı anlaşıldığından haksız ve kötüniyetli bir kullanımı bulunmadığından ecrimisil isteminin kabulüne karar verilemeyeceği-
E.tma haksız eylem olup elatmanın önlenmesine yönelik davanın taşınmaza fiilen elatana karşı açılması gerektiği- Bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaza yapılan tecavüzün varlığı saptanmakla beraber, anılan müdahalenin davalı tarafından yapıldığı sabit olmadığı gibi, müdahaleye konu alanda hangi miktarda ve kime ait ağaçların bulunduğu da tespit edilemediğinden, gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, dava konusu taşınmaza ağaç dikmek suretiyle mevcut müdahalenin davalı K. tarafından yapılıp yapılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, öte yandan, müdahaleye konu alanda hangi ağaçların kaldığının belirlenmesi, bilirkişiden denetime elverişli, infazı mümkün kroki ve rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre tecavüze konu ağaçlar bakımından yıkım kararı verilmesi gerektiği- 
Gerekli izinler alınmadan ülkeye getirilen aracın, mahkemenin kesinleşen kararıyla ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda "kaçak eşya" niteliğinde olduğu gözetilerek mülkiyetinin kamuya geçirilmesinin, kamu yararı amacına uygun olduğu, başvurucuya ait aracın "kaçak eşya" şeklinde nitelendirilerek müsadere edilmesinin, mülkiyet hakkına yönelik orantısız bir müdahale olmadığı ve bu bağlamda demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmediği ve başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı-
Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğinde, bu ilam aleyhine ikinci defa karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkin açılan davada, davacının dava konusu taşınmazından kanalizasyon borusu geçirilmesi ve taşınmazının sınırından yapılan haksız müdahale iddialarının değerlendirilmesi yönünden mahallinde yeniden uzman bilirkişiler ile keşif yapılması ve anılan hususların açıkça tespiti gerekirken eksik inceleme ve noksan soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-