Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin açılan davada, kayden davacılara ait 1381 parsel sayılı taşınmazın birer bölümünün davalılar tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığı saptanarak davanın kabul edilmesinin kural olarak doğru olduğu- E.tma bir haksız eylem olduğundan elatmanın önlenmesi davalarının bu haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılması gerektiği- Her bir davalının kullandığı bölüm belirtilmek suretiyle davanın kabul edilmesi ve her bir davalının kullandığı bölüm gözetilerek, bu kısma göre harç ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği- 
Davacının, eşiyle anlaşmalı olarak boşandığı, taşınmazın satışına kadar eşinin ve çocuklarının oturmasına izin verdiğini, ancak davalının alıcılara daireyi göstermediği gibi emlakçıların satılık ilanını asmalarını engellediğini,ayrıca tapuya işlettiği aile konutu şerhini kaldırmadığını,dolayısıyla satışı engellediğini ve kullanımının haksız işgale dönüştüğünü belirterek, ihtara rağmen tecavüzün son bulmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istediği davada; yargılama sırasında taşınmazın anahtarının teslim edilmek suretiyle boşaltıldığını bildirdiğinden davanın konusuz kaldığı-
Dosya içerisindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı, Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğünün 17.03.2006 tarihli yazısına göre davacı Ş.L.'e daire tahsis edildiği, davacıya ait yıkılan binanın 8.357,00 TL enkaz bedelinin tespit edildiği, davacının sosyal konut tahsisi istemesi nedeniyle daire bedelinden enkaz bedelinin düşüldüğü ve taksitlerin geri kalan bedel üzerinden belirlendiğinden, bilirkişi raporu ile belirlenen ..TL'den, ..TL'nin düşürülmesi suretiyle geri kalan bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- 
Dava konusu taşınmazın davacı Y.. E.. adına kayıtlı olduğu, dava konusu parsele komşu davalı T.V.'na ait 2247 parsel sayılı taşınmaz üzerinde camii ve bahçe bölümünün bulunduğu, cami bahçesi olarak kullanılan alanın ..m2'lik kısmının dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu, yargılama aşamasında davalı kurum vekilinin söz konusu mahalde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca imar çalışmasının yapıldığını ileri sürdüğü, temyiz aşamasında ise imar çalışmalarının Altınova Belediye Başkanlığı tarafından sonuçlandırılarak iddia olunan tecavüzlü alanın davalı kuruma ait 2247 parsel sayılı taşınmaz içerisine katılmak suretiyle tecavüzün ortadan kalktığına ilişkin belgeler sunduğu anlaşıldığından, karardan sonra 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi uyarınca yapılan imar çalışması sonucunda oluşan yeni imar çapına uygun olarak yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Davacı M. ile davalı Medine'ye ait bağımsız bölümlerin konumları itibarıyla bir karışıklığın mevcut olduğundan bahisle davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, mahallinde iki ayrı inşaat bilirkişisi ile keşif yapıldığı, inşaat bilirkişisi E.Y.'in havale tarihli bilirkişi raporu ile inşaat bilirkişisi A.A.'nın havale tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki olması nedeniyle söz konusu çelişki giderilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Yerinde yeniden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak, sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Çekişmeli taşınmazının bir bölümünün her iki davalı tarafından kullanıldığı toplanan deliller ve yapılan keşif ile saptandığından, davalı G. hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro yenilemesi çalışması yapıldığı anlaşılmakta olup noksanın tamamlanması yoluyla davalının sunduğu kayıttan bu husus sabit ise de, noksan soruşturma ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin doğru olmadığı- Çekişme konusu taşınmazların kadastro yenilemesi sonucu oluşan ve son durumunu gösteren çap (tapu) kayıtlarının merciinden istenmesi,gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde yeniden içlerinde harita mühendisinin de yer aldığı üç kişiden oluşan teknik bilirkişi heyeti ile keşif yapılması, bilirkişilerden uygulamayı gösterir denetime elverişli infazı mümkün kroki ve rapor alınması, tecavüzün varlığının tespiti halinde taşınmazın tapu kaydında yer alan niteliğine göre usulüne uygun ecrimisil hesabının yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Davalı Necattin'in akıl sağlığının yerinde olmadığı bildirildiğine göre vasisi aracılığıyla temsil edilmesi gerektiği halde, bu eksiklik giderilmeden yargılama sürdürülerek işin esası hakkında taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı- Davalı Necattin'e vasi atanıp atanmadığının araştırılması, atanmış ise davalı Necattin vasisine yöntemine uygun olarak tebligat yapılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği- 
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilse de, dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığından; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu-
Dava dışı kurum ile davacı arasındaki sözleşme 13/g maddesi gereği kendiliğinden feshedilmiş olduğundan taraflar arasında kira ilişkisinin sürdüğü kabul edilemeyeceğinden, davalının çekişme konusu taşınmazı tasarrufunun hukuki bir dayanağının kalmadığı, kullanıma devam etmekle de işgalci niteliği kazandığından, taraflar arasında bir kira ilişkisi kalmaması nedeniyle davalının kullanımı sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen HMK. mad. 4 kapsamında değerlendirilemeyeceğinden işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-