... İl Müdürlüğü yazısında, dava konusu yerin 14.03.2011 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, onaylanan kıyı kenar çizgisinin 1 ay süre ile ilan edildiği bildirilmiştir. Bu durumda; ilgililere bizzat bildirim yapılmadığı için kıyı-kenar çizgisinin kesinleşmediği ve bağlayıcılık niteliği kazanmadığından, bilirkişi heyetince kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerektiği- 
Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptaline, bu kısım üzerinde kalan bina ve ağaçların kal'i ile davalının bu yerlere elatmasının önlenmesi talebine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın tamamen veya kısmen kıyı kenar çizgisinin göl yönünde kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip raporda kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın renkli olarak belirtilmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tapu tahsisi belgesine dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi-
E.tmasının önlenmesi ve ecrimisil talebiyle açılan davada, dayanılan satış sözleşmesi miras payının devri niteliğinde olup davacı kendi miras payı ile ... ve ...'ın miras payları oranında binada hak sahibi olduğu- Davalı ...'in de mirasçı olduğu gözetildiğinde binada daha fazla pay sahibi olan davacının tek başına binayı kullanma ve diğer mirasçıları tahliye ettirmesi mümkün olmadığı gibi, davalıların da mirasçı olan davacının binayı kullanmasını engellemelerinin mümkün olmadığı- Tüm mirasçıların katıldığı geçerli bir taksim kanıtlanamadığına göre, temyize konu 88 kapı numaralı bölümle ilgili davacının davasının kabulü ile mirasçılık belgesine göre birlikte tasarrufuna engel olan davalıların elatmalarının önlenilmesine karar verilmesi gerektiği- 
Mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, tarafların aralarında esaslı unsurları üzerinde anlaştıkları bir kira sözleşmesi olmayıp kira ilişkisi bulunmadığından, ihtarnamenin davalıya tebliği tarihinden itibaren davalının haksız işgalci konumuna düşmüş olacağı-
Meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatı istemlerine ilişkin davada, dava konusu mera parselinin davalılardan M.E.'ye dava dışı Köy Tüzel Kişiliği tarafından kiraya verildiği, kira gelirlerinden köy tüzel kişiliğinin faydalandığı, diğer davalıların dava konusu meraya müdahalelerinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından M.E. dışındaki davalılar yönünden davanın husumetten reddi gerektiği-
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmesi gerektiği-
İhtarnamenin davalıya tebliği tarihinden itibaren davalı haksız işgalci konumuna düşmüş olup, artık davalının iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden davalının akdi ilişkiden kaynaklı hukuken korunmaya değer bir üstün hakkı olmadığı, başka bir deyişle davacı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunmadığından davalının taşınmazda haksız işgalci olduğu-
Meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatı istemlerine ilişkin davada, dava konusu mera parselinin davalılardan M.A.'ya dava dışı Köy Tüzel Kişiliği tarafından kiraya verildiği, kira gelirlerinden köy tüzel kişiliğinin faydalandığı, diğer davalıların dava konusu meraya müdahalelerinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından M.A. dışındaki davalılar yönünden davanın husumetten reddi gerektiği-