Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tazminat istemine ilişkin davanın "tüketici mahkemesi"nin görevine girmediği- 6502 s. K. mad. 3/1 kapsamında basit nitelikteki ve dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin yer aldığı- 6102 s. TTK. mad. 4/1'de TBK. mad. 470 vd.'na atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliği de bulunmadığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- HMK. mad. 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların, doktor olan davalının görevini yaparken kusurlu eylemleri, hatalı teşhis ve tedavisi nedeniyle desteklerinin öldüğünü belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, kamu görevlisi olan davalı doktora değil, kamu idaresi aleyhine dava açılabileceği-
Davacı alacaklının, kira sözleşmesine dayalı yaptığı icra takibini yapılan itirazında, yazılı kira sözleşmesinin varlığına ve sözleşmedeki imzasına karşı çıkılmadığından, taraflar arasında kira ilişkisinin varlığının kesinleşmiş olacağı ve bu durumda, davalının sadece kira borçlarının ödendiğini ispat etmek durumunda olduğu- Davaya dayanak icra takibine konu aylar kiralarının yasal sürede ödenip ödenmediği hususları üzerinde durularak, işin esasının incelenmesi gerektiği-
Davacının sıra cetveline itiraz hakkından vazgeçtiği yolundaki beyanı esas alınarak, sıra cetveline itiraz hakkından, hakkın doğumundan sonra feragat ettiği, bu beyanından dönemeyeceği- Sıra cetvelinin davacı yönünden kesinleştiğinden davacı tarafın bu şekilde kesinleşen sıra cetveline karşı itirazda bulunmakta hukuki yararının olmadığı-
Dava hak sahibine davacı tarafça ödenen tutarın sözleşme gereğince davalıya rücuen tahsil istemine ilişkin olup taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olması ve alacağın da bu ilişkiden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği- Dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği (HMK. mad. 114/1-c; 115/2)-
Şikayet konusu işlemin incelenmesinde, şikayet konusu işlemi yapan İcra ve İflas Dairesi'nin bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesi'nin görevli ve (kesin) yetkili olduğu, öte yandan, iflas hukukunda da, kambiyo senetlerine mahsus iflas yolundaki şikayetler hariç tümünün, İcra Hukuk Mahkemeleri'nce inceleneceği- Karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliği nedeniyle" ibarelerine yer verilmesinin doğru olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve kira alacağının tahsili ile tespit talebine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği, aksi halde dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın usulden reddi gerekeceği-
Alacaklı şirketin, tabiyetinde bulunduğu Panama ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla veya fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyetin bulunmadığı belirtildiğine göre, davacının teminat yatırması gerektiği, bu durumda, mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için kesin süre verilmesinin, kesin sürede teminatın yatırılmaması halinde istihkak davasının usulden reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Yönetim kurulu üyelerinin şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden dolayı şahsen sorumlu olmasalar da, gerek Kanunun gerek ana sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer görevlerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılmaması halinde sorumlu olacağı, bu sorumluluk davasının genel kurul kararı ile denetçiler tarafından açılacağı-
Kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği- Muamele merkezi değişikliğine ilişkin olarak yapılan anasözleşme tadillerinin ticaret siciline tescil ve ilan ile hüküm ifade edeceği (Koop. K. mad. 3/2)- Yetkisizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği de gözetilerek, davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK'nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği-