Uyuşmazlık, taraflar arasındaki bayilik ve intifa hakkı sözleşmesinin kararlaştırılan süreden önce sona ermesi sebebiyle bakiye süreye tekabül eden intifa hakkı ve sabit yatırım bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir...
Gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında kooperatife yapılan ödemelerin tahsili ile manevi tazminat istemine ilişkin asıl dava- Gayrimenkul satış sözleşmesine aracılık yapan şirkete ve kooperatife yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkin birleşen dava- Davacı asıl davada ve birleşen davada davaya konu sözleşme kapsamında yaptığı ödemeleri tahsilini talep etmiş ve bilirkişi raporunda gerek davacı tarafından gerekse şirket tarafından kooperatife 426.400,00 TL ödeme yapıldığı, emlak hizmet bedelinin 15.000,00 TL olduğu, 20.101.83 TL'nin emlak şirketi ve yetkilisinin uhdesinde kaldığı tespit edilmiş olup kooperatif aleyhine asıl davada 361.000,00 TL hüküm altına alındığına göre birleşen davadaki talep miktarı da gözetilmek suretiyle kooperatifin uhdesinde kalan bakiye 100.000 TL miktarda kooperatif aleyhine hüküm altına alınması gerekirken birleşen davanın kooperatif yönünden gerekçe gösterilmeksizin reddedilmesinin hatalı olduğu-
Davacı tarafından bu davada ileri sürülen talep tümüyle sözleşme hükümlerine dayalı olup taraflar arasındaki çekişme sözleşmeden doğan hukuki ilişkiden kaynaklandığından davacının sözleşmeye dayalı olarak ileri sürdüğü talebin, 818 s. BK m.125 (TBK m. 146) uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi olduğu- "İş kazası sebebiyle açılan tazminat davasında ve yapılan icra takibinde davalının taraf olarak yer aldığı, davacı aleyhine herhangi bir dava ve icra takibi yapılmadığı, bu sebeple yapılan ödemenin ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, bu talebe ilişkin olarak davanın açıldığı tarihte sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak talepleri bakımından zamanaşımı süresi dolduğu" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Taraflar arasında kambiyo senedinden kaynaklanan takip ilişkisi bulunduğu- Davacı bu dava ile takip kapsamında ödediği bedelin iadesini (istirdadını) davalıdan istemekte olduğundan taraflar arasında takipten sonra ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın; TBK genel hükümler sebepsiz zenginleşme kurallarına göre değil, takip hukuku çerçevesinde İİK m.72 gereği çözümlenmesi gerektiği- Bu nedenle, eldeki davada İİK m.72'de öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği-
Davacı taraf ile davalı kooperatif üyesi arasında kooperatif hisse devir sözleşmesi başlıklı adi yazılı sözleşme imzalandığı ancak davalı tarafın sözleşme gereklerini yerine getirmediği ve bu halde taraflar arasındaki uyuşmazlık, alım satım sözleşmesine dayalı olup, davacı tarafça sözleşme kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu-Mahkemece davacının talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu buna göre ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle 10 yıl olduğu ve davacı tarafça davalı tarafa işbu davadan önce çekilen ihtarname üzerine davalı tarafın verdiği 13.05.2009 tarihli cevabi ihtarnamede sözleşmeyi inkar ederek yerine getirmeyeceğini bildirdiği anlaşılmakla zamanaşımının başlangıç tarihi 13.05.2009 olup ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından ıslaha değer verilerek değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Temyiz incelemesinde ancak açıkça kanuna ve kamu düzenine aykırı olan hususların kendiliğinden gözetilebileceği- Faiz başlangıç tarihinin temyiz edilmemekle kesinleşmesi karşısında Hukuk Genel Kurulunca bu yönde inceleme yapılamayacağı-
Yaz okulu ücretinin iadesinin gerekip gerekmediği, aynı derslerin ücretsiz olarak bir sonraki dönem alttan alınması mümkünken ücretli olarak yaz okulu uygulaması ile bedel tahsil edilmesinin haksız şart teşkil edip etmediği- Davalı üniversitenin mevzuat hükümleri çerçevesinde yaz okulu eğitimi sunduğu ve davacının kendi iradesiyle aldığı hizmeti bedelini ödemesi gerektiği, bu uygulama dönemin yasal düzenlemelerine uygun olup taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulama yeri bulmayan haksız şarta ilişkin tüketici hukuku düzenlemeleri çerçevesinde ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle bakiye intifa bedeli istemine ilişkindir...
11. HD. 29.12.2022 T. E: 715, K: 9624
11. HD. 28.12.2022 T. E: 2021/8201, K: 9567