Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, en geç boşanma davasını açtığı tarihte davalının sadakatsizliğini, başka bir deyişle bağıştan rücu sebebini öğrendiği sabittir. Bu durumda, boşanma davasının açıldığı tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. O halde, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacaktır-
Zaman geçmekle veya kabulle geçerli hale gelmesi mümkün olmayan bir muvazaalı işlemde her zaman için kaydın temelinin yolsuz olması nedeniyle iptal isteminde bulunulmasının, bundan zarar gören kimsenin yasal hakkı olduğu- Süre geçmekle muvazaalı işlemin taraflarının kazanılmış her hangi bir haklarından söz edilemeyeceği ve davacıların miras bırakanın ölümünden itibaren uzun süre dava açmamış olmaları ve taşınmazın değer kazanması nedeniyle dava açmış bulunmalarının, TMK. 2'ye uygun düşmeyeceği yönündeki görüşün isabetsiz olduğu-
Davalılar, dava konusu taşınmazların ihalesinin iptal edilmesinde bir kusurlarının bulunmadığını, davacı kuruma ödedikleri bedelin kendilerine iade edildikten sonra tapu kayıtlarının iptal ve tesciline karar verilebileceğini savunduklarından bu beyanın davaya karşı çıkmak olarak yorumlanamayacağı hal böyle olunca; mahkemece, harç ve yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Tapu iptali-tescil, tazminat ve menfi tespit isteklerine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın hangi yer mülki sınırları içerisinde kaldığının, davada yer bakımından yetki hususunda soruna neden olmadan, duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi geretiği-
Mahkemece önceki ... ve ... parsellerin tevhit ve ifrazından oluşan .... ve .... parsellerin nitelik ve özellikleri keşfen belirlenmiş ise de, önceki parsel ile ifraz sonucu oluşan ve davacı tarafa verilen parsel arasında karşılaştırma yapılarak davacıların zararlandırılıp zararlandırılmadığı hususunun saptanması gerekeceği-
Yanılgının (hatanın) ileri sürülmesinin TBK'nun 34. (BK'nun 25. m.) ve Türk Medeni Kanununun (TMK) 2. maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kuralına aykırı olamayacağı-
Mahkemece kayıtlarda adı geçen vakıf ile davacı vakfın aynı vakıf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ancak mahkemece hüküm kurmaya yetecek düzeyde araştırma ve inceleme yapılmamış, bu konudaki taraf delilleri toplanmamış olduğundan davacı vakıf ile tapu kaydında yazılı vakfın aynı vakıf olup olmadığı hususunun duraksama oluşturmayacak bir şekilde saptanması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Gaiplik ve tapu iptali-tescil isteklerine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması ve davanın kayyıma yöneltilmesi gerekeceği-
Dava, bakım görevinin yerine getirilmemesi nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davacının kısıtlı olduğu, aktif dava ehliyeti bulunmadığı, tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, TMK.’ nun 426. maddesine göre davacıya kayyum tayin edilmesi için vesayet makamına ihbarda bulunularak kayyum tayini ile davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-