TBK.nun 30. maddesi ve TMK.nun 2. maddeleri gereği; sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düştüğünü ispatlayan taraf sözleşme ile bağlı sayılmaz ise de; davacı taraf Tapu Sicil Müdürü önünde yaptığı satışta ne şekilde hataya düştüğünü ispatlamasının gerekeceği-
İntifa hakkı şerhinin terkinine ilişkin davada davacı tapudaki anılan şerhin kendi sarih iradesi ile yazıldığını, ancak muvazaalı olduğunu, kendi muvazaasına dayanan davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği, bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delil yoksa muvazaa iddiasının ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. Davacı dava dilekçesinde “yemin delili” demek suretiyle yemin deliline dayandığını bildirdiğinden, mahkemece davacıya yemin delilini kullanıp kullanmayacağı hatırlatılarak, HMK’nun 225 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın yasal dayanağı TBK'nun 19. maddesi olduğundan, davalı eş ile diğer davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğundan, uyuşmazlığın çözüm yerinin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemeler olduğu-
İrade fesadı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu-
Davanın reddine karar verildiğine göre mahkemece davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken bu yönün gözetilmemiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Tapu iptal ve eski hale ihya isteğine ilişkin davada, davacı Hazine'nin ne çekişme konusu imar parselinde ne de geldi parsellerinde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığından, davacının dava açma sıfatının bulunmaması sebebi ile sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabileceği-