Davacının muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacının davasını kamilen ıslah ettiğine göre tebdil ettiği sebebe göre harcını ikmal etmesi gerekeceği-
Tüm mirasçıların katıldığı yöntemine uygun ve geçerli taksim kanıtlanamamış ise, davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, hak sahibi adına düzenlenen 27.07.1987 tarihli tapu tahsis belgesine istinaden, hak sahibi ile yapılan ve bedeli ödenen 17.01.1994 tarihli sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiş olup, idari bir işlem ve kararın iptali istenmediğinden bu tür uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesinin gerekeceği-
Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan işlerin 6100 sayılı HMK. nun 382/9-ç maddesi hükmü gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre görülmesi gerektiğinden, hasımsız olarak görülmesi gerekeceği; ancak, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleri olduğundan, bu tür taleplerde tapu müdürlüklerinin ilgili sıfatıyla yer alması gerekeceği-
Mevcut tescile esas dağıtım cetvelinin incelenmesinden düzenleme ortaklık payının (DOP) belirlendiği anlaşılmakla, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiğine göre 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak bilirkişilerden tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden bakiye kalan miktarın hesaplanması konusunda rapor alındıktan sonra kalan miktarın tesciline karar verilmesi gerekirken parselin tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; 2981 sayılı Yasanın 9/10 maddesinde “Arsa tahsis edilecek kişilere 400 m2'den fazla arazi için tahsis işlemi yapılmaz” hükmü gereğince en fazla 400 m2 miktarda taşınmazın tahsisi mümkün olduğu halde yasada belirtilen bu miktar da aşılmak suretiyle 431 m2'lik taşınmazın davacı adına tescili de yerinde değildir.
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada kişinin, sözleşmeden sonra sözleşme ehliyetine hak kazanması, sözleşmeye geçerlilik vermeyeceği gibi sözleşme yapma ehliyetinin sonradan kaybedilmiş olması da o sözleşmeyi geçerli kılmaz. Bu nedenle 04.09.2012 tarihli sağlık kurulu raporu gözönünde bulundurularak yeniden davalının 31.01.2013 tarihli dilekçesinde belirttiği ve gerekçeli kararın tebliğ edildiği yeni adresine hastaneye sevkinin sağlanması yönünden usulüne uygun tebligat yapılıp neticesine göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Kural olarak, çap iktisap eden kişinin mülkiyet ve zilyetliği çap kaydı ile sınırlı olup, çap dışında kalan yerler için dava hakkını da devir alması gerekeceği-
Davacı yararına Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 12. maddesinde öngörülen şartlar gerçekleşmediğinden davacı mülkiyet nakli isteminde bulunamaz ise de ikinci kademedeki taşınmazın rayiç değerinin tahsili talebinin içinde “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince yaptığı ödemelerin iadesi isteminin de bulunduğunun kabulü gerektiği, geçersiz olan tahsis işlemi sebebiyle davacının yaptığı ödemeler, davalı bakımından sebepsiz zenginleşme oluşturacağından davaya konu taşınmazın davacı adına tahsis ve satışının yapıldığı ve paranın tamamının ödendiği belirtilmekle davacının taşınmaz bedelinin tamamını ödediği kabul edilmelidir. Buna göre mahkemece yapılması gereken iş, davacı dava tarihinden evvel davalıyı temerrüde düşürmediğinden davacının ödediği 2470,82TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin gerekeceği-
Tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerekeceği-
TBK.nun 30. maddesi ve TMK.nun 2. maddeleri gereği; sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düştüğünü ispatlayan taraf sözleşme ile bağlı sayılmaz ise de; davacı taraf Tapu Sicil Müdürü önünde yaptığı satışta ne şekilde hataya düştüğünü ispatlamasının gerekeceği-