Tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkemenin sağlıklı olarak belirlenmesi için yerel bilirkişi veya değer bilirkişisinin taşınmaz başında dinlenmesinin yasal zorunluluk olduğu–
Kendisine bakılmadığı hakkında sağlığında herhangi bir beyanda bulunmayan ve bu yönde bir dava açarak sözleşmenin iptalini istemeyen murisin mirasçısının da bu sebeple dava açma imkanının bulunmayacağı–
İdare tarafından saptanan kıyı kenar çizgisi imar planlaması ve uygulamasına yönelik ve onunla sınırlı bir çizgi olup; bu çizginin mülkiyet hakkının tespitine ilişkin olduğuna dair yasada açık ya da kapalı bir hüküm de bulunmadığından idari bir işlemle mülkiyet hakkının sınırlandırılamayacağı-
Tüm köyün ve köy halkının yaşam düzenini, yerleşimini yakından ilgilendiren, öncesi köylünün kullanımına açık bir yer iken ihtiyar meclisi kararı ile yasal düzenlemeye aykırı şekilde hak sahibi olmayan kişilere verilmesi olasılığının her zaman bulunması ihtimali karşısında öncesi kamusal nitelikli bu taşınmazların yasanın konuluş amacı dışında yapılmış işlemlerinin yargı merciileri önüne getirilip tartışılmasında hazinenin hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği–
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kanıtlanamaması halinde, açılan tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesi gerekeceği–
«Muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil» davasının açıldığı tarihte davalının kayıt maliki durumunda olmaması halinde, davanın «sıfat yokluğu» nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği–
Genel mahkemenin ancak karar aşamasından önce eğer o yerde bir kadastro tutanağı düzenlenmişse, o takdirde dosyayı re’sen kadastro mahkemesine devredeceği, öte yandan dosya karara çıkmışsa, mahkemenin dosyadan elini çekmiş sayılacağı, yeniden dosyayı ele alarak, önceki kararı yok farzederek yeni bir hükümle görevsizlik ya da gönderme kararı veremeyeceği, bu dosyanın ancak yasa yolundan geçtikten sonra hakimce yeniden ele alınabilmesinin olanaklı olacağı-
Trampa işlemlerinin muvazaalı olup olmadığının, trampa sözleşmelerine konu taşınmazlar başında uzman bilirkişiler eşliğinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılarak; mesaha, mevki, nitelik, imar durumu, emsal taşınmazlar ile benzeri objektif ölçütler ve varsa davalının bu yönde dayanıp sunacağı delil ve karşı deliller çerçevesinde, anılan sözleşmelere konu payların sözleşme tarihindeki değerlerinin ayrı ayrı saptanıp bu yolla trampa edilen payların toplam değerlerinin belirlenmesi ve bulunacak değerlerin birbirleriyle karşılaştırılması ile değerlendirilmesi gerekeceği–
743 sayılı Türk Medeni Kanunu evlilik birliği içindeki malların yönetimi konusunda yasal rejim olarak «mal ayrılığı» rejimini kabul etmiş olduğundan, eşlerden birinin katkısıyla diğer eşin taşınmaz alıp kendi üzerine tapu siciline kayıt ettirmesi halinde, tapunun yarı (ya da katkı) payı oranında iptali ile katkıda bulunan eşin üzerine tescilinin kural olarak mümkün olmadığı–
Mülkiyete ilişkin davalarda, hak sahibi tarafından dava açılarak iptal edilmeyen tapu kaydına değer verilmesi gerekeceği-