Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olduğu- muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, taşınmazın kayıt maliki veya ölü ise onun mirasçıları aleyhine açılmak zorunda olduğu-Görülmekte olan davadaki muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil; bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemi, söz konusu üç meskenin tümüne ilişkin bulunmakla birlikte, dava, bunlardan ikisinin maliki durumundaki Asır ve S. aleyhine açılmış olup; maliklerden H.'nin davalı olarak gösterilmediği; salt, maliki bulunduğu taşınmazla ilgili istemde bulunulmuş olmasının, H. hakkında dava açıldığının kabulünü gerektirmeyeceği ve dolayısıyla, anılan kişinin görülmekte olan davada davalı sıfatının mevcut olmadığı, 13 sayılı parsel üzerindeki 8 numaralı meskenin kayıt maliki durumundaki H. hakkında açılmış bir davanın olmadığı-
Davadan önceki tarihte gerçekleştiği ileri sürülen ehliyetsizlik olgusu irdelenirken; kişinin son zamanlarda yanında bulunan yakınlarından, tedavi eden doktorlardan bilgi toplanması, varsa sağlık kuruluşları raporlarının getirtilmesi ve bu aşamadan sonra Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekeceği–
Acele durumlarda, bir mirasçının bütün mirasçılar adına dava açması halinde, mahkemenin davayı hemen reddetmeyip diğer mirasçıların katılmasının sağlanması veya muvafakatlarının alınması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi için davacıya süre vermesi gerekeceği–
Kamu malı niteliğindeki taşınmazlar hakkında sicil oluşturulmasının yolsuz tescil olacağı ve MK’nun 1025. maddesine göre iptale tabi olacağı-
İnşaat sözleşmesinin taraflarından biri olan yüklenicinin, sözleşmenin diğer tarafı olan arsa sahibinin iştiraki olmadan tek taraflı olarak düzenleyeceği bir temlikname ile sözleşmenin yüklenici tarafını değiştirmesinin mümkün olmayacağı –
Davacının esas hakkında düzenlediği lâyihasında ve sözlü yargılama aşamasında “soruşturmanın eksikliği”nden söz etmeden “mevcut delillerle hüküm verilmesini” istedikten sonra, temyiz aşamasında “tanıkların tamamının dinlenmediğini” ileri sürmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder mi?-
“Muris muvazaası”nın hukuki niteliği-