İştirak halinde mülkiyete konu taşınmazlarla ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin, bu mülkiyet sona erdiğinde ifa kabiliyetini kazanacağı ve zamanaşımının da bu tarihten başlayacağı, iki kişisel hak birbiriyle çatıştığında önceki tarihli olanına değer vermek gerekeceği-
Muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temlikinin yapılmış olması halinde, bu tescilin bir “yolsuz tescil” hükmünde olacağı ve bu durumun kanıtlanması halinde, tapu kaydının -MK. 1025 uyarınca- iptali gerekeceği-
Bağışlanan taşınmazın amaç dışında kullanılmasının tapunun iptaline neden olabileceği-
Tapu iptali ve tescil davalarının, kayıt maliki (malikleri) ya da onların mirasçıları hasım gösterilerek açılabileceği-
Dava konusu olayda gizli bağış hukuki sebebine dayanıldığı anlaşılmakta olup, böyle bir davada 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı İ.ları Birleştirme Kararının uygulama yeri yok ise de, elden bağış olgusunun sübutu halinde bedelin tenkise tabi tutulacağı-
Davalı yüklenicinin, arsa sahibince verilen vekaletnameyi tahrif ve sahtecilik yapmak suretiyle başkasını tevkil edip taşınmazı kendi üzerine geçirmesi, başkalarına satış suretiyle ara malikler kullanıp tasarruflarda bulunması gibi olgular gözetildiğinde; davalı, ara malikler ve yüklenici ile birlikte hareket ettiğinden, en azından iyiniyetli olmadığından, «tapunun iptali ile davalının adına tesciline» karar verilmesi gerekeceği–
Komşu taşınmazlara uygulanan kayıtların malik olarak davacı ile hukuki ilişkisinin tesbiti, kayıtların nizalı taşınmaz yönünü mer'a okuyan sınırlarında ve çevresinde dava tarihinde veya öncesinde eylemli mer'anın bulunup bulunmadığı, dava konusu parsel ile ilgili olarak davacının bu taşınmazda satınalma veya irsen intikal yoluyla zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ve davacı ile önceki zilyetler yönünden zilyetlik süreleri de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davaya konu temliki işlemin yapıldığı tarihte başka mirasçıların bulunmasına karşın, o tarih itibariyle mirasçı sıfatını henüz kazanmamış olan ancak miras bırakanın öldüğü tarihte mirasçı durumunda bulunan miras bırakanın danışıklı işleminden sonra evlat edindiği ya da evlendiği kişi ya da ana rahmine düşen çocukların, muris muvazaasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilecekleri - Muvazaalı işlemlerin müeyyidesinin mutlak butlan olduğu, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulacağı, miras bırakanın muvazaalı temliki yaptığı tarihteki çocukları ile bundan sonra ana rahmine düşen çocukları arasında dava hakkı yönünden hiçbir fark gözetilmediğinden, miras bırakanın muvazaalı temlikten sonra evlat edindiği veya bunun muvazaalı temlikten sonra evlat edindiği veya evlendiği kişinin yahut ana rahmine düşen çocuğunun muris muvazaasına dayanarak tapulu taşınmazlar hakkında açtığı iptal ve tescil davalarında 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İBK.'nın uygulama yeri bulacağı, ve davacının dava açabileceği-
Yerel Mahkemenin, depo edilmesi gereken vefa bedelinin sözleşmede öngörülen paranın alım gücüne göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek verdiği, direnme kararında bir isabetsizlik olmadığı-
Gerek İmar Kanunları gerekse İmar Affı Yasalarında öngörülen imar ıslah çalışmaları sonucu oluşan çap kayıtlarının iptali isteği ile açılan davalara: Kayıtların oluşumuna esas alınan başka bir değişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından; idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilinde gerekli düzeltme yapılamayacağı- İmar parselinin oluşumuna esas alınan idari kararlar iptal edildiğinde de, yeni parselin tesbitine esas alınan hukuki temel ortadan kaldırıldığından, mahkemece eski kadastro parseline dönülme ( eski hale getirme ) kararı verilmesinin gerekeceği-