Kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi–
«İ. sözleşmesi»ne dayalı tapu iptali ve tescil davalarında araştırılacak hususlar–
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin vakıf şerhinin silinmesi ya da tapu siciline yazılmasına ilişkin istemleri içeren davalarda da uygulanması gerekeceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı–
Muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, uyuşmazlıkların sağlıklı ve adil çözülebilmesi için, miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması gerekeceği; Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tesbit edilebilmesi için delillerin eksiksiz toplanması ve ülke ve yörenin gelenek, göreneklerinin, toplumsal eğilimlerin, olayların akışının, miras bırakanın sözleşme yapmakta haklı ve makul bir nedenin bulunup bulunmadığının, davalı yanın alış gücünün ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki farkın birlikte değerlendirilmesi gerekeceği–
Bağışlamanın «yükümlü bağışlama» olduğunun kabulü için bağışlayanın yükümlü olarak bağışlamayı kabul ettiğinin ispat edilmesi gerekeceği–
Vekil ile sözleşme yapan kişi iyiniyetli ise, yani vekilin görevini kötüye kullandığını bilmiyorsa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı, ancak üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya vekilin görevini kötüye kullandığını biliyorsa, vekil edenin vekilin yaptığı sözleşmeyle bağlı sayılmamasına dürüstlük kuralının doğal sonucu olarak kabul edilmesi gerekeceği–
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı satış işlemine sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı ve temlikte bulunan kimsenin ayırtım gücüne sahip olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile belirlenmesi gerekeceği–
Ana-oğul arasında ölünceye kadar bakma akdinin yapılmasını engelleyen yasal bir hüküm olmadığı ve bakılacak olanın özel bakıma muhtaç olmamasının tek başına muvazaanın delili olamayacağı–
Tapuda yanlış yazılan malike ilişkin kaydın düzeltilmesi davalarında, mülkiyet nakline sebebiyet vermemek kaydıyla, kayıtların doğru oluşumununda sağlanması gerekeceği–