Çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanıp, ayrıca Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulup, parselin tapu kaydı ile ilk tesisinden itibaren geldi tapu kayıtlarının ve dayanak belgelerin evrak arasına alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
İptal edilen imar düzenlemesi gereği çekişme konusu ihdas parselinin geometrik olarak bulunduğu ve kapsadığı yerin park, yol ve orman gibi benzeri alanlara terkedilmiş olması sonuca etkili olmadığından, mahkemece yapılan araştırma ve uygulama neticesinde çekişmeli yerin davacı Hazine'ye ait önceki parsel kapsamında kaldığı saptandığından kadastral mülkiyet ve geometrik durumun ihyası yönünden davanın kabul edilmesi gerekirken aksine, reddi yönünde kurulan kararın doğru olmadığı- Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
İptal edilen imar düzenlemesi gereği çekişme konusu ihdas parselinin geometrik olarak bulunduğu ve kapsadığı yerin park, yol ve orman gibi benzeri alanlara terkedilmiş olması sonuca etkili olmadığından, mahkemece yapılan araştırma ve uygulama neticesinde çekişmeli yerin davacı Hazine'ye ait önceki kadastral parsel kapsamında kaldığı saptandığından kadastral mülkiyet ve geometrik durumun ihyası yönünden davanın kabul edilmesi gerekeceği- Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, HUMK’nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Tanık ifadeleri değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazın gayri resmi birlikte yaşama karşılığı olarak davacıya verildiği, davacının taşınmaza malik olduktan sonra elden çıkarma yönünde bir iradesi olmadığı halde davalı tarafından vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle eşi olan diğer davalıya temlik edilmiş olduğu anlaşıldığından, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Her bir mirasçının kendi hakkı yönünden üçüncü kişi sıfatıyla miras payı oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunabilmesine olanak vardır. Mahkemece, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, yazılı biçimde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dosya içeriğine göre murisin tüm mirasçılarına kazandırmalarda bulunup, gerçek amacının mirasçılarından mal kaçırmak olmayıp mal varlığını mirasçıları arasında paylaştırmak olduğu görüldüğünden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve  pay oranında tescil isteğine ilişkin davanın reddi gerektiği; bir kısım mirasçıların kabul beyanlarının da, miras bırakanın temlik tarihindeki asıl amacını ve bu yönde gerçekleşen iradesini ortadan kaldırmayacağı-
Dava ve birleştirilen dava, tapu iptali ve tescili isteği-
Şerhten sonra taşınmazı kazanan maliklerin şerh sahibi vaat alacaklısına karşı iyiniyet savunmasında bulunamayacakları-
Miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra, tapu memuru huzurunda kök miras bırakan üzerinde kayıtlı bulunan dava konusu parselle ilgili paylı mülkiyet şeklinde intikal işlemi gerçekleştirildiğine göre, miras taksim sözleşmesinden dönüldüğünün ve sözleşmenin bozulduğunun kabulünün gerekeceği, hal böyle olunca, miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-