«İmzanın müvekkillerimizin mirasbırakanına ait olup olmadığı bilinmemektedir» şeklindeki itirazın «imza itirazı» niteliğinde olmadığı–
26.4.1977 vade tarihli bononun -araya cumartesi ve pazar günleri girmiş olması halinde- 28.4.1980 tarihinde henüz zamanaşımına uğramamış sayılacağı—
Borçlunun «imzası olmayan (bulunmayan) senetler nedeniyle borçlu bulunmadığı» şeklindeki itirazının «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
Bonoya konulan ve alacaklıya «dilediği yerde» icra takibinde bulunma yetkisini veren kaydın geçersiz olacağı—
Borçlunun «borcum yoktur, senet imza etmedim» şeklindeki itirazının «imza inkarı» sayılacağı–
Bonoyu «tanık sıfatıyla» imzalayan kişinin, senet bedelinden sorumlu olmayacağı—
Bonoya dayanılarak «bonoda öngörülen yetkili yerde», «ödeme yerinde», «düzenlenme yerinde» «borçlunun ikametgahının bulunduğu yerde» icra takibinde bulunulabileceği- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu ve aksi kararlaştırılmadıkça takibin sadece burada yapılabileceği)-
Müteselsil kefil hakkında esas borçlu ile birlikte veya ondan ayrı olarak takip yapılabileceği—