Davalı şirkete ait gazetenin ilgili sayılarında, Cumhuriyet Başsavcılığı görevini ifa etmekteyken tutuklanan davacı hakkında, görevi gereği yaptığı soruşturmalara atfen haberler yapıldığı, dava konusu haberlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde; haberin yapıldığı tarihte davacı hakkında herhangi bir suç isnadıyla soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmamış olduğu da dikkate alındığında, davacının görevi gereği yürütmüş olduğu soruşturmalarda yaptığı işlemlerde yasal olmayan yöntemler kullandığı da belirtilmek suretiyle gerçeğe uygun olmayan ithamlarla görevini kötüye kullandığı yönünde intiba uyandırılmak suretiyle hedef gösterildiği, öz ve biçim arasındaki dengenin bozulduğu, basın özgürlüğü sınırlarının aşıldığı ve bu şekilde hukuka aykırılık unsurunun gerçekleştiği açık olup, dava konusu haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu-
Resmi nikâh yapılacağı inancıyla rızası ile gayri resmi evlilik hayatı yaşayan ancak resmi nikâh yapılmadan ayrılmak zorunda kalan ve reşit olan davalı kadın lehine manevi tazminata hükmedilmeli midir?
Davacı hakkında örgütü ile ilgisi olduğuna dair hiçbir delil, ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmamasına rağmen, davalı tarafça yazılan davaya konu köşe yazılarında, davacıyı FETÖ terör örgütü ile ilişkilendirilen ifadelerin ısrarlı bir şekilde kullanılmasının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerektiği-
Kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Haksız işgal tazminatı niteliğinde olan ecrimisil hak sahibinin hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup haksız eylem niteliğinde olduğu-Kişilik hakları saldırıya uğrayan kişinin manevi tazminat isteyebileceği-Sözleşmenin ifa edilmemiş olmasının manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Tarafların komşusu olan tanığın beyanlarına göre, erkek eşin davacıyı evden kovduğu, bu nedenle kadın eşin iki gece tanığın evinde kaldığı, sonrasında komşuların aralarında para topladığı, toplanan parayla davacıya uçak bileti aldıkları ve davacı eşi Kayseri’ye ailesinin yanına gönderdikleri anlaşılan olayda; erkek eşin davacıya hakaret ettiği ve zaten "eşini evden kovma" şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışın kendi içinde "hakaret eylemini" barındırmasının doğal sonucu olmasına göre yerel mahkemece, somut olaya uygun ve aynı yönlere işaret eden bozma kararına uyulması gerekirken, davalı erkek eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan kusurlu davranışının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı kadın eşin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Üçüncü kişinin katıldığı aldatma eylemi ile bağlantılı olmakla birlikte sadakatsizlik olgusundan farklı olarak, bağımsız, özel ve nitelikli bir kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi tazminat istemi-
Babalık görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemi-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-